test.txt

lit	tur	Ačiū!	Teşekkürler!
lit	tur	Ačiū už dovaną.	Hediye için teşekkürler.
lit	tur	Ačiū už informaciją.	Bilgi için teşekkür ederim.
lit	tur	Ačiū už jūsų atsakymą.	Yanıtınız için teşekkür ederim.
lit	tur	Akivaizdu, kad tu myli Tomą, ir kad jis myli tave.	Belli ki Tom'u seviyorsun ve belli ki o da seni seviyor.
lit	tur	Amnezija reiškia "atminties praradimą".	Amnezi, "hafıza kaybı" anlamına gelir.
lit	tur	Apie ką nori su manim kalbėti?	Benimle ne hakkında konuşmak istiyorsun?
lit	tur	Apskritai, japonai yra darbštūs.	Genel olarak, Japonlar çalışkandır.
lit	tur	Ar aš tau skolinga pinigų?	Sana para borçlu muyum?
lit	tur	Ar aš tau skolingas pinigų?	Sana para borçlu muyum?
lit	tur	Arba aš, arba Tomas privalo eiti.	Ya Tom ya da ben gitmeliyim.
lit	tur	Arba išeik, arba įeik.	Ya çık, ya gir.
lit	tur	Arbatinukas yra ant stalo.	Çaydanlık masanın üstündedir.
lit	tur	Arba tu, arba aš turime ją aplankyti.	Onu ya sen ya da ben ziyaret etmeliyim.
lit	tur	Arba tu, arba aš turime jį aplankyti.	Onu ya sen ya da ben ziyaret etmeliyim.
lit	tur	Ar čia tavo žodynas?	Bu senin sözlüğün mü?
lit	tur	Ar daktarė darbšti?	Kadın doktor çalışkan mı?
lit	tur	Ar galėčiau gauti puodelį arbatos?	Bir fincan çay alabilir miyim?
lit	tur	Ar galėtum nupiešti man žemėlapį?	Benim için bir harita çizer misin?
lit	tur	Ar gali matyti Tomą šioje nuotraukoje?	Tom'u bu resimde görebiliyor musun?
lit	tur	Ar galime įeiti į vidų?	İçeri girebilir miyiz?
lit	tur	Ar galiu padaryti ką nors, kad padėčiau?	Yardım etmek için bir şey yapabilir miyim?
lit	tur	Ar galiu parūkyti?	Sigara içebilir miyim?
lit	tur	Ar galiu pasižiūrėti į jūsų pasą?	Pasaportunuza bakabilir miyim?
lit	tur	Ar leisi padėti tau su šia dėže?	Bu kutuyla sana yardım edeyim mi?
lit	tur	Ar man reikės mokėti už pristatymą?	Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
lit	tur	Ar norėtum ką nors nuveikt šį savaitgalį?	Bu hafta sonu bir şey yapmak ister misin?
lit	tur	Ar norėtum puodelio arbatos?	Bir fincan çay ister misin?
lit	tur	Ar norėtum pusės vištos?	Yarım tavuk ister misin?
lit	tur	Ar norėtum tai pabandyti?	Onu denemek ister misin?
lit	tur	"- Ar rezervavote kambarį viešbutyje?" "- Dar ne, atsiprašau"	"Bir otel odası rezervasyonu yaptınız mı?" "Henüz değil, üzgünüm."
lit	tur	Ar ši informacija teisinga?	Bu bilgi doğru mu?
lit	tur	Ar tau reikia kiekvieną dieną ten eiti?	Her gün oraya gitmek zorunda mısınız?
lit	tur	Ar tau tai patiko?	Ondan hoşlandın mı?
lit	tur	Ar Tomas baigė?	Tom bitirdi mi?
lit	tur	Ar Tomas kažkoks ypatingas?	Tom özel birisi mi?
lit	tur	Ar Tomas nuėjo?	Tom gitti mi?
lit	tur	Ar tu ateisi į koncertą su manimi?	Benimle konsere gelecek misin?
lit	tur	Ar tu esi prieš mano planą?	Planıma karşı mısınız?
lit	tur	Ar tu gabus matematikai?	Matematikte iyi misin?
lit	tur	Ar tu moki skaičiuoti prancūziškai?	Fransızca sayabilir misin?
lit	tur	Ar tu nukirsi visus čia esančius medžius?	Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
lit	tur	Ar turiu jums padėti?	Size yardım etmeli miyim?
lit	tur	Aš atsakiau į visus Tomo klausimus.	Tom'un sorularının hepsini cevapladım.
lit	tur	Aš beveik jo negalėjau suprasti.	Ben onu hemen hemen hiç anlayamadım.
lit	tur	Aš beveik niekada neplaukioju.	Ben hemen hemen hiç yüzemem.
lit	tur	Aš būsiu sąžiningas.	Dürüst olacağım.
lit	tur	Aš buvau basas.	Yalın ayaktım.
lit	tur	Aš buvau basa.	Yalın ayaktım.
lit	tur	Aš buvau Kinijoje trumpiau nei vieną mėnesį.	Bir aydan kısa bir süredir Çin'de bulunuyorum.
lit	tur	Aš buvau naivi.	Saftım.
lit	tur	Aš buvau naivus.	Saftım.
lit	tur	Aš čia nuo šeštadienio.	Cumartesiden beri buradayım.
lit	tur	Aš čia sau svetimas.	Ben kendim burada bir yabancıyım.
lit	tur	Aš dabar neturiu laiko.	Şu anda vaktim yok.
lit	tur	Aš darbšti.	Ben çalışkanım.
lit	tur	Aš darbštus.	Ben çalışkanım.
lit	tur	Aš dar daug ko nežinau apie Tomą.	Tom hakkında hala bilmediğim çok şey var.
lit	tur	Aš dar gyva.	Hâlâ hayattayım.
lit	tur	Aš dar gyvas.	Hâlâ hayattayım.
lit	tur	Aš dirbu šioje įmonėje.	Bu şirkette çalışırım.
lit	tur	Aš einu į biblioteką.	Kütüphaneye gidiyorum.
lit	tur	Aš einu į tą pačią mokyklą kaip Kenji.	Kenji ile aynı okula gidiyorum.
lit	tur	Aš esu padaręs dalykų, kuriais nesididžiuoju.	Gurur duymadığım şeyler yaptım.
lit	tur	Aš esu sąžiningas.	Dürüst oluyorum.
lit	tur	Aš galiu suprasti, kaip Tomas jaučiasi.	Tom'un nasıl hissettiğini anlayabiliyorum.
lit	tur	Aš galiu tavęs palaukti.	Seni bekleyebilirim.
lit	tur	Aš geriu pieną.	Süt içiyorum.
lit	tur	Aš gimiau 1995 metais Bostone.	Boston'da 1995'te doğdum.
lit	tur	Aš gydytoja darbšti?	Kadın doktor çalışkan mı?
lit	tur	Aš irgi laiminga.	Ben de mutluyum.
lit	tur	Aš irgi laimingas.	Ben de mutluyum.
lit	tur	Aš irgi turėjau tų pačių problemų.	Bende aynı sorunlar vardı.
lit	tur	Aš išmokau gyventi be jos.	Onsuz yaşamayı öğrendim.
lit	tur	Aš išsikeičiau jenas į dolerius.	Yen'i dolarla değiştirdim.
lit	tur	Aš italas, bet gyvenu Tailande.	Ben İtalyanım ama Tayland'ta yaşıyorum.
lit	tur	Aš italė, bet gyvenu Tailande.	Ben İtalyanım ama Tayland'ta yaşıyorum.
lit	tur	Aš jai skolingas dešimt dolerių.	Ona on dolar borçluyum.
lit	tur	Aš jam skolingas dešimt dolerių.	Ona on dolar borçluyum.
lit	tur	Aš ją pažįstu nuo jos vaikystės.	Onu çocukluğundan beri tanırım.
lit	tur	Aš jau čia dvi valandas.	Ben zaten iki saattir buradayım.
lit	tur	Aš jau nebe mokytojas.	Artık öğretmen değilim.
lit	tur	Aš jau nebe vaikas.	Artık çocuk değilim.
lit	tur	Aš jau tai padariau.	Ben onu zaten yaptım.
lit	tur	Aš jau užsiėmęs.	Ben zaten meşgulüm.
lit	tur	Aš jau užsiėmusi.	Ben zaten meşgulüm.
lit	tur	Aš jį pažįstu nuo jo vaikystės.	Onu çocukluğundan beri tanırım.
lit	tur	Aš manau, kad tu turi plaukti.	Sanırım yüzmelisin.
lit	tur	Aš mečiau rūkyti.	Sigara içmeyi bıraktım.
lit	tur	Aš mėgstu lazaniją.	Lazanyayı severim.
lit	tur	Aš mėgstu šitą dalį.	Bu bölümü severim.
lit	tur	Aš miegojau.	Uyuyordum.
lit	tur	Aš mokausi japonų kalbos penkerius metus.	Beş sene Japonca çalıştım.
lit	tur	Aš mokausi prancūzų kalbos.	Fransızca okuyorum.
lit	tur	Aš moku vairuoti.	Araba sürebilirim.
lit	tur	Aš myliu arabą.	Arapça'yı seviyorum.
lit	tur	Aš myliu arabę.	Arapça'yı seviyorum.
lit	tur	Aš myliu arbatą.	Çayı seviyorum.
lit	tur	Aš myliu ir Lidiją ir Feliciją.	Hem Lidia'yı, hem de Felicja'yı seviyorum.
lit	tur	Aš nebijau mirties.	Ölümden korkmam.
lit	tur	Aš nebuvau sąžiningas.	Dürüst değildim.
lit	tur	Aš negaliu niekur eiti.	Hiçbir yere gidemiyorum.
lit	tur	Aš negaliu patikėti, kad privertei Tomą verkti.	Tom'u ağlattığına inanamıyorum.
lit	tur	Aš negaliu patikėti, kad Tomas padarė tokią klaidą.	Tom'un böyle bir hata yaptığına inanamıyorum.
lit	tur	Aš nei geriu, nei rūkau.	Ne içki içerim ne de sigara içerim.
lit	tur	Aš nekalbu greitai.	Hızlı konuşmam.
lit	tur	Aš nekenčiu mano šeimą.	Ailemden nefret ediyorum.
lit	tur	Aš nemanau, kad mums reikia tai daryti.	Onu yapmamız gerektiğini sanmıyorum.
lit	tur	Aš nemanau, kad Tomas moka prancūziškai.	Tom'un Fransızca bildiğini sanmıyorum.
lit	tur	Aš nemėgstu alaus.	Ben bira istemiyorum.
lit	tur	Aš nemėgstu pomidorų skonio.	Ben domatesin tadını sevmiyorum.
lit	tur	Aš ne melagė.	Ben yalancı değilim.
lit	tur	Aš ne melagis.	Ben yalancı değilim.
lit	tur	Aš ne milijonierė.	Ben bir milyoner değilim.
lit	tur	Aš ne milijonierius.	Ben bir milyoner değilim.
lit	tur	Aš nemoku anglų kalbos.	İngilizce bilmiyorum.
lit	tur	Aš nemylėjau Tomo.	Tom'u sevmiyordum.
lit	tur	Aš nemyliu blogų vaikų.	Kötü çocukları sevmem.
lit	tur	Aš ne naivi.	Saf değilim.
lit	tur	Aš ne naivus.	Saf değilim.
lit	tur	Aš nenorėjau pinigų.	Parayı istemedim.
lit	tur	Aš neparašau šio sakinio.	Bu cümleyi ben yazmadım.
lit	tur	Aš nepatenkinta rezultatais.	Sonuçlardan memnun değilim.
lit	tur	Aš nepatenkintas rezultatais.	Sonuçlardan memnun değilim.
lit	tur	Aš nerašiau šio sakinio.	Bu cümleyi ben yazmadım.
lit	tur	Aš nerimauju dėl jo prastos sveikatos.	Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.
lit	tur	Aš nerimauju dėl jos sveikatos.	Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.
lit	tur	Aš nerimauju dėl jo sveikatos.	Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.
lit	tur	Aš nerimauju dėl jūsų sveikatos.	Ben sizin sağlığınız için endişe duyuyorum.
lit	tur	Aš nesu darbštesnis už ją.	Ondan daha çalışkan değilim.
lit	tur	Aš nesu darbštesnis už jį.	Ondan daha çalışkan değilim.
lit	tur	Aš nesu labai geras daininkas.	Ben çok iyi bir şarkıcı değilim.
lit	tur	Aš nesupratau Tomo pokšto.	Tom şakayı anlamadı.
lit	tur	Aš nesu pripratęs sakyti kalbą prieš visus.	Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
lit	tur	Aš nesu už ją darbštesnė.	Ondan daha çalışkan değilim.
lit	tur	Aš nesu už jį darbštesnė.	Ondan daha çalışkan değilim.
lit	tur	Aš neturiu laiko netgi skaityti.	Okumak için bile zamanım yok.
lit	tur	Aš neturiu šių spalvų.	Bu renklere sahip değilim.
lit	tur	Aš nevykėlė.	Başarısızın tekiyim.
lit	tur	Aš nevykėlis.	Başarısızın tekiyim.
lit	tur	Aš niekada negalėčiau to padaryti.	Bunu hiç yapamadım.
lit	tur	Aš niekada prieš tai nemačiau tavęs besijuokiančio.	Daha önce asla güldüğünü görmedim.
lit	tur	Aš niekada prieš tai nemačiau tavęs besijuokiančios.	Daha önce asla güldüğünü görmedim.
lit	tur	Aš noriu, kad Tomas žinotų, kad mes jį mylime.	Tom'un onu sevdiğimizi bilmesini istiyorum.
lit	tur	Aš noriu pakeisti datą į rytojaus naktį.	Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
lit	tur	Aš noriu pasimatuoti šią suknelę.	Bu elbiseyi denemek istiyorum.
lit	tur	Aš noriu pradėti dirbti.	Çalışmaya başlamak istiyorum.
lit	tur	Aš noriu tai išbandyti.	Bunu denemek istiyorum.
lit	tur	Aš noriu tai išbandyti.	Onu denemek istiyorum.
lit	tur	Aš noriu tai pakeisti.	Onu değiştirmek istiyorum.
lit	tur	Aš noriu tik eiti namo ir miegoti.	Sadece eve gitmek ve uyumak istiyorum.
lit	tur	Aš pabandysiu kažką naujo.	Yeni bir şey deneyeceğim.
lit	tur	Aš padariau didelę klaidą.	Ben büyük bir hata yaptım.
lit	tur	Aš palikau tavo knygą mašinoje.	Kitabını arabada bıraktım.
lit	tur	Aš pamečiau savo bagažą.	Bagajımı kaybettim.
lit	tur	Aš parašiau dainą apie tave.	Senin hakkında bir şarkı yazdım.
lit	tur	Aš pasislėpiau po stalu.	Ben masanın altına saklandım.
lit	tur	Aš pavargau nuo namų darbų.	Ev ödevinden bıktım.
lit	tur	Aš pradedu suprasti, ką tu nori pasakyti.	Ne demek istediğini anlamaya başlıyorum.
lit	tur	Aš priklausau ledo ritulio komandai.	Ben bir hokey takımındayım.
lit	tur	Aš privalau nusipirkti porą batų.	Bir çift ayakkabı almalıyım.
lit	tur	Aš šio laivo kapitonas.	Ben bu geminin kaptanıyım.
lit	tur	Aš siūlau tau daugiau nelaukt.	Daha fazla beklememeni öneriyorum.
lit	tur	Aš skaitau knygą.	Bir kitap okurum.
lit	tur	Aš skolingas jai 50 000 jenų.	Ona 50.000 yen borçluyum.
lit	tur	Aš skolingas jam 50 000 jenų.	Ona 50.000 yen borçluyum.
lit	tur	Aš statau sieną.	Bir duvar inşa ediyorum.
lit	tur	Aš susišildžiau vonioje.	Ben banyoda kendimi ısıttım.
lit	tur	Aš sustojau ir žiūrėjau į juos.	Ben durdum ve onlara baktım.
lit	tur	Aš taip pat laiminga.	Ben de mutluyum.
lit	tur	Aš taip pat laimingas.	Ben de mutluyum.
lit	tur	Aš tau negaliu leisti.	Sana izin veremem.
lit	tur	Aš tau padėsiu, tikrai.	Sana yardım edeceğim, elbette.
lit	tur	Aš tau siūlau darbą.	Sana iş öneriyorum.
lit	tur	Aš tau skolingas 1000 dolerių.	Sana 1.000 $ borçluyum.
lit	tur	Aš tau turiu kelis klausimus.	Sana bazı sorularım var.
lit	tur	Aš tau už nugaros.	Arkandayım.
lit	tur	Aš teikiu didesnę pirmenybę pavasariui negu rudeniui.	İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
lit	tur	Aš teikiu pirmenybę mineraliniam vandeniui.	Maden suyunu tercih ederim.
lit	tur	Aš tik du ar tris gėrimus išgėriau.	Sadece iki ya da üç içecek içtim.
lit	tur	Aš tikrai nerimauju dėl savo draugo.	Bir arkadaşım hakkında gerçekten endişe duyuyorum.
lit	tur	"- Aš tikrai žinau, kaip tu jautiesi." "- Ne, tu nežinai!"	"Gerçekten nasıl hissettiğini biliyorum." " Hayır, bilmiyorsun!"
lit	tur	Aš tik visai neseniai pradėjau mokytis prancūzų kalbos, todėl jos dar nemoku gerai.	Fransızca öğrenmeye henüz başladım, bu yüzden henüz çok iyi değilim.
lit	tur	Aš to nežinojau.	Bunu bilmiyordum.
lit	tur	Aš truputį išgėręs.	Biraz sarhoşum.
lit	tur	Aš turėčiau būti laimingas.	Mutlu olmalıyım.
lit	tur	Aš turėjau tai mesti.	Onu bırakmayı denemeliydim.
lit	tur	Aš turiu čia pasilikti.	Burada kalmalıyım.
lit	tur	Aš turiu daug daugiau.	Çok daha fazlasına sahibim.
lit	tur	Aš turiu daugiau.	Daha fazlasına sahibim.
lit	tur	Aš turiu daugiau nei vieną merginą.	Bir kız arkadaştan daha fazlasına sahibim.
lit	tur	Aš turiu eiti į ligoninę.	Hastaneye gitmek zorundayım.
lit	tur	Aš turiu eiti ir surasti Tomą.	Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.
lit	tur	Aš turiu keletą amerikiečių draugų.	Bazı Amerikalı arkadaşlarım var.
lit	tur	Aš turiu labai ilgus plaukus.	Çok uzun saçlarım var.
lit	tur	Aš turiu pabandyti.	Denemek zorundayım.
lit	tur	Aš turiu pabandyti.	Denemeliyim.
lit	tur	Aš turiu pasakyti Tomui.	Tom'a söylemeliyim.
lit	tur	Aš turiu pasikalbėti su Tomu.	Tom'la konuşmalıyım.
lit	tur	Aš turiu patikrinti savo pašto dežutę.	Posta kutumu kontrol etmek zorundayım.
lit	tur	Aš turiu su tavim pasikalbėti.	Seninle konuşmalıyım.
lit	tur	Aš turiu tai pabandyti dabar.	Şimdi onu denemeliyim.
lit	tur	Aš turiu tris vaikus.	Üç çocuğum var.
lit	tur	Aš už tavęs.	Arkandayım.
lit	tur	Aš valgau kriaušę.	Armut yiyorum.
lit	tur	Aš visada klausausi muzikos. Be jos negaliu gyventi.	Her zaman müzik dinliyorum; onsuz yaşayamam.
lit	tur	Aš visada pavargęs.	Ben her zaman yorgunum.
lit	tur	Aš visada pavargusi.	Ben her zaman yorgunum.
lit	tur	Aš vis dar alkana.	Hâlâ açım.
lit	tur	Aš vis dar alkanas.	Hâlâ açım.
lit	tur	Aš vis dar myliu Tomą.	Tom'u hâlâ seviyorum.
lit	tur	Aš visiškai nuoga.	Ben tamamen çıplağım.
lit	tur	Aš visiškai nuogas.	Ben tamamen çıplağım.
lit	tur	Aš visiškai sutinku su Tomu.	Ben tamamen Tom'a katılıyorum.
lit	tur	Aš viską mačiau.	Her şeyi gördüm.
lit	tur	Aš žinau apie tave viską.	Senin hakkında her şeyi biliyorum.
lit	tur	Aš žinau, kad Džonas sąžiningas.	John'ın dürüst olduğunu biliyorum.
lit	tur	Aš žinau, kad tu nori man kažką pasakyti.	Bana bir şey söylemek istediğini biliyorum.
lit	tur	Aš žinau, kad tu nori padėti Tomui.	Tom'a yardım etmek istediğini biliyorum.
lit	tur	Aš žinau, ką jaučiu.	Ne hissettiğimi biliyorum.
lit	tur	Aš žinau visus šio puslapio žodžius.	Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum.
lit	tur	Ateik ir pasiimk tai.	Gel ve onu al.
lit	tur	Atneškite man šiek tiek šalto vandens.	Bana biraz soğuk su getirin.
lit	tur	Atneškite man truputį šalto vandens.	Bana biraz soğuk su getirin.
lit	tur	Atostogos jau praėjo.	Tatil geçti artık.
lit	tur	Atrodė siaubingai.	Berbat görünüyordu.
lit	tur	Atrodo, kad lis.	Yağmur yağacak gibi görünüyor.
lit	tur	Atrodo, kad šiandien taip pat lis.	Bugün de yağmur yağacağa benziyor.
lit	tur	Atsiprašau, bet esu prieš šį projektą.	Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
lit	tur	Atsiprašau, kas skambina?	Özür dilerim, kim arıyor?
lit	tur	Atsiprašome.	Özür dileriz.
lit	tur	Atsisakau atsakyti į klausimą.	Soruya cevap vermeyi reddediyorum.
lit	tur	Atvyksta užsienietis iš Škotijos.	Yabancı İskoçya'dan geliyor.
lit	tur	Bėk ir slėpkis.	Koş ve saklan.
lit	tur	Berniukas skaito savo knygą.	Oğlan, kitabını okuyor.
lit	tur	Be tavęs gyvenimas siaubingas.	Sensiz hayat berbat.
lit	tur	Betė mėgsta klasikinę muziką.	Betty klasik müziği sever.
lit	tur	Beveik niekas ja netikėjo.	Hemen hemen hiç kimse ona inanmadı.
lit	tur	Beveik vienas trečdalis viso biuro darbuotojų nešioja akinius.	Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
lit	tur	Bijai mirties, ar ne?	Ölümden korkuyorsun, değil mi?
lit	tur	Bilas atnešė man knygą.	Bill bana bu kitabı getirdi.
lit	tur	Bilietai yra greitai parduodami visuose miestuose.	Biletler, tüm şehirlerde çabuk satılıyor.
lit	tur	Bill metė rūkyti.	Bill, sigarayı bıraktı.
lit	tur	Bobas dabar jau savaitę lovoje serga.	Bob şimdi bir hafta boyunca yatakta hastadır.
lit	tur	Bobas skundėsi savo draugui.	Bob arkadaşına şikâyet etti.
lit	tur	Bobas užsuko į savo dėdės namus.	Bob amcasının evine uğradı.
lit	tur	Brazilija yra didelė šalis.	Brezilya büyük bir ülke.
lit	tur	Būdamas septintoje klasėje mečiau mokyklą.	Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
lit	tur	Būk atsargi. Sriuba labai karšta.	Dikkat et. Çorba çok sıcak.
lit	tur	Būk atsargus. Sriuba labai karšta.	Dikkat et. Çorba çok sıcak.
lit	tur	Būkime draugais.	Arkadaş olalım.
lit	tur	Būkime sąžiningi!	Dürüst olalım!
lit	tur	Būkime sąžiningi.	Dürüst olalım.
lit	tur	Būsiu sąžiningas.	Dürüst olacağım.
lit	tur	Buvau mokykloje laiku.	Okula zamanında vardım.
lit	tur	Buvo siaubinga savaitė.	Berbat bir haftaydı.
lit	tur	"- Čia kieno kėdė?", "- Mano".	"Bu kimin sandalyesi?" "Benim."
lit	tur	Čia mano mėgstamiausia daina.	Bu benim en sevdiğim şarkı.
lit	tur	Čia tavo šuo?	Bu senin köpeğin mi?
lit	tur	Čia yra pėlė! Pakviesk katę!	Burada fare var! Kediyi çağır!
lit	tur	Čia yra vienas iš geriausių Bostono viešbučių.	Bu, Boston'un en iyi otellerinden biridir.
lit	tur	Dabar aš prisiminiau.	Şimdi hatırlıyorum.
lit	tur	Dabar aš turiu pailsėti.	Şimdi dinlenmeliyim.
lit	tur	Dabar jaučiuosi gerai.	Şimdi iyi hissediyorum.
lit	tur	Dabar nieko negaliu pasakyti.	Şu anda bir şey söyleyemem.
lit	tur	Dabar tikrai nuobodžiauju.	Şu anda gerçekten sıkılıyorum.
lit	tur	Dabar turiu eiti į teatrą.	Şimdi tiyatroya gitmeliyim.
lit	tur	Darbas turi būti pabaigtas prieš pietus.	İşin öğlenden önce bitmesi gerekiyor.
lit	tur	Dar liko bilietų šiandienai?	Bugün için bilet kaldı mı?
lit	tur	Dar nenoriu mirti.	Henüz ölmek istemiyorum.
lit	tur	Dar neperskaičiau paskutinio romano puslapio.	Romanın son sayfasını henüz okumadım.
lit	tur	Dar neradau daktaro.	Henüz bir doktor bulmadım.
lit	tur	Dar neradau gydytojo.	Henüz bir doktor bulmadım.
lit	tur	Dar nėra naujos informacijos.	Henüz yeni bilgi yok.
lit	tur	Dar nevalgiau.	Henüz bir şey yemedim.
lit	tur	Daryk ką nori!	İstediğini yap!
lit	tur	Daugiau nebedarysiu.	Bir daha yapmayacağım.
lit	tur	Dauguma amerikiečių mėgsta mėsainius.	Amerikalıların çoğu hamburger sever.
lit	tur	Dauguma čia esančių studentų yra darbštūs.	Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.
lit	tur	Dauguma studentų mėgsta sportą.	Öğrencilerin çoğu sporları sever.
lit	tur	Dėkoju tau iš visos širdies.	Ben bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
lit	tur	Dėl pagalbos tu neturėtum pasikliauti kitais.	Yardım için diğerlerine güvenmemelisin.
lit	tur	Dėl to jis nedalyvavo susitikime.	O nedenle toplantıya katılmadı.
lit	tur	Dėl to pavėlavai?	Bu yüzden mi geç kaldın?
lit	tur	Dėstau ispanų kalbą.	Ben İspanyolca öğretirim.
lit	tur	Diena beveik baigėsi.	Gün hemen hemen bitti.
lit	tur	Dirbsi iki dešimtos valandos?	Saat ona kadar çalışacak mısın?
lit	tur	Duok Tomui viską.	Onun hepsini Tom'a ver.
lit	tur	Dvi jaunos merginos laimingai šypsojosi.	İki genç kız mutlu bir şekilde gülümsedi.
lit	tur	Džekas protingiausias klasės vaikas.	Jack sınıftaki en zeki çocuktur.
lit	tur	Džonas išsitraukė raktą iš savo kišenės.	John cebinden bir anahtar çıkardı.
lit	tur	Edvardas yra jaunesnis už Robertą.	Edvardas Robertas'tan daha genç.
lit	tur	Eikime iki knygyno.	Kitapçıya kadar yürüyelim.
lit	tur	Eik į svetainę.	Oturma odasına git.
lit	tur	Eik pažaisk su Tomu.	Git Tom'la oyna.
lit	tur	Eik šia gatve tiesiai ir kairėje prieisi paštą.	Bu caddede doğru git ve solda postaneye geleceksin.
lit	tur	Einame į mano namus!	Benim evime gidelim!
lit	tur	Ei, nedaryk to!	Hey, onu yapma!
lit	tur	Einu į biurą.	Büroya gidiyorum.
lit	tur	Esu įgeltas bitės.	Ben bir arı tarafından sokuldum.
lit	tur	Esu pensijoje.	Emekli oldum.
lit	tur	Eurovizijos blogiausia daina pirma, o pati geriausia liko antra nuo galo. Kokia nesąmonė!	Eurovision'un en kötü şarkısı birinci, en iyi şarkısı sondan ikinci oldu. Ne bir saçmalık!
lit	tur	Filipas ir Šeila pavėlavo. Aš ir pavėlavau?	Philip ve Sheila geç kaldı. Ben de geç kaldım mı?
lit	tur	Filmas buvo siaubingas.	Film berbattı.
lit	tur	Gal atidarytum langą?	Pencereyi açar mısın?
lit	tur	Galiausiai darbščiam žmogui pavyksta.	Sonuçta çalışkan kişi başarır.
lit	tur	Galiausiai radau nuostabų sprendimą.	Sonunda harika bir çözüm buldum.
lit	tur	Gali eiti į vakarėlį, bet turi būti namie iki vidurnakčio.	Partiye gidebilirsin, ancak gece yarısına kadar eve olmalısın.
lit	tur	Gali kalbėti tiek, kiek nori.	İstediğin kadar konuşabilirsin.
lit	tur	Gali pasilikti tiek, kiek nori.	İstediğin kadar kalabilirsin.
lit	tur	Gali pasirinkti savo norimą.	İstediğinizi seçebilirsiniz.
lit	tur	Galite man skambinti jūsų norimu laiku.	İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
lit	tur	Galvojau, kad nebepamatysiu tavęs gyvo.	Seni tekrar canlı görmeyeceğimi düşünüyordum.
lit	tur	Galvoju, kad tu būsi nuostabus tėvas.	Harika bir baba olacağını düşünüyorum.
lit	tur	Gavau laišką iš savo draugo.	Arkadaşımdan bir mektup aldım.
lit	tur	Gerai atrodai.	İyi görünüyorsun.
lit	tur	Gerai. Atsiprašau.	Tamam. Özür dilerim.
lit	tur	Gerai, be problemų.	Pekala, sorun yok.
lit	tur	Gerai, eikime!	Pekala, gidelim!
lit	tur	Gerai. Sutinku.	Tamam. Kabul ediyorum.
lit	tur	Geriu apelsinų sultis.	Portakal suyu içiyorum.
lit	tur	Girdėjau, kad Tomo šiandien čia nebus.	Tom'un bugün burada olmayacağını duydum.
lit	tur	Girdėjome naujienas, kad tu išlaikei egzaminą.	Sınavı geçtiğin haberini duyduk.
lit	tur	Graži moteris po trejų dienų atsibosta. Prie negražios moters po trejų dienų pripranti.	Güzel bir kadından üç gün sonra usanırsın. Çirkin bir kadına üç gün sonra alışırsın.
lit	tur	Grąžink Tomui.	Tom'u geri getir.
lit	tur	Greitai pasveikai.	Hızlı bir şekilde iyileştin.
lit	tur	Gyvendamas Bostone kiekvieną dieną važinėdavau su dviračiu.	Boston'da yaşadığımda, her gün bisikletimi sürdüm.
lit	tur	Havajuose visus metus gali plaukioti jūroje.	Hawaii'de tüm yıl denizde yüzebilirsiniz.
lit	tur	Henris Džeimsas nuo gimimo yra amerikietis.	Henry James doğuştan bir Amerikalıydı.
lit	tur	Hiromi vilki naują suknelę.	Hiromi yeni bir elbise giyiyor.
lit	tur	Į autobusą neįlipau, todėl dabar nesu namie.	Otobüse binmedim,bu yüzden şimdi evde değilim.
lit	tur	Įdomu, kas tai išrado?	Onu kim icat etti acaba?
lit	tur	Įjungiau radiją, kad paklausyčiau naujienų.	Haberleri dinlemek için radyoyu açtım.
lit	tur	Į ką panašus specialus skonis?	Özel lezzet neye benziyor?
lit	tur	Iki 2:30 turi nuspręsti.	2.30'a kadar karar vermelisin.
lit	tur	Ilgiuosi senų gerų dienų.	Eski iyi günleri özlüyorum.
lit	tur	Ir Magdalena, ir taip pat Ania yra lenkės.	Hem Magdalena, hem de Ania; Polonyalıdır.
lit	tur	Ir Tomas, ir Merė vilkėjo lietpalčius.	Hem Tom hem de Mary yağmurluk giyiyorlardı.
lit	tur	Išbandžiau visus būdus.	Her yolu denedim.
lit	tur	Išėjau į pensiją praėjusiais metais.	Geçen yıl emekli oldum.
lit	tur	Iš jo dar nėra žinių.	Ondan henüz haberim yok.
lit	tur	Iš jos dar nėra žinių.	Ondan henüz haberim yok.
lit	tur	Iš ko jis padarytas?	O, neyden yapılmıştır?
lit	tur	Išsiaiškinkite, ką žino Tomas.	Tom'un ne bildiğini bulun.
lit	tur	Iš tiesų aš tai padariau.	Aslında, onu yaptım.
lit	tur	Iš tikrųjų aš jo nemyliu.	Aslında onu sevmiyorum.
lit	tur	Iš tikrųjų aš jos nemyliu.	Aslında onu sevmiyorum.
lit	tur	Iš tikrųjų ji serga.	Aslında o hasta.
lit	tur	Iš tikrųjų jis serga.	Aslında o hasta.
lit	tur	Iš viso mūsų yra vienuolika žmonių.	Toplam olarak on bir kişiyiz.
lit	tur	Įtikinau ją eiti į vakarėlį.	Onu partiye gitmeye ikna ettim.
lit	tur	Įtikinau jį eiti į vakarėlį.	Onu partiye gitmeye ikna ettim.
lit	tur	Jai daugiau nei trisdešimt.	O otuz yaşın üzerindedir.
lit	tur	Jai patinka bosinė gitara.	O, bas gitarı seviyor.
lit	tur	Jai patinka keisti gyvūnai, tokie kaip gyvatė.	O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.
lit	tur	Jam daugiau nei trisdešimt.	O otuz yaşın üzerindedir.
lit	tur	Jam patinka bosinė gitara.	O, bas gitarı seviyor.
lit	tur	Jam patinka ir muzika, ir sportas.	O, hem müzik hem de sporları sever.
lit	tur	Jam patinka keisti gyvūnai, tokie kaip gyvatė.	O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.
lit	tur	Japonijoje golfas yra labai populiarus.	Golf, Japonya'da çok popülerdir.
lit	tur	Japonijos sostinė yra Tokijas.	Japonya'nın başkenti Tokyo'dur.
lit	tur	Jaučiuosi siaubingai.	Berbat hissediyoruz.
lit	tur	Jau miegok.	Uyu artık.
lit	tur	Jau to nebenoriu.	Artık onu istemiyorum.
lit	tur	Ją visi mėgsta.	Herkes ondan hoşlanıyor.
lit	tur	JAV tikėjo likti už karo ribų.	Amerika Birleşik Devletleri savaşın dışında kalmayı umut ediyordu.
lit	tur	Jei būčiau turėjęs daugiau pinigų, būčiau nusipirkęs parkerį.	Eğer fazla param olsaydı, kalemi alırdım.
lit	tur	Jei būčiau turėjusi daugiau pinigų, būčiau nusipirkusi parkerį.	Eğer fazla param olsaydı, kalemi alırdım.
lit	tur	Jei būčiau žinojęs jo adresą, būčiau jam parašęs.	Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
lit	tur	Jei būčiau žinojęs jos adresą, būčiau jai parašęs.	Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
lit	tur	Jei būčiau žinojusi jo adresą, būčiau jam parašiusi.	Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
lit	tur	Jei būčiau žinojusi jos adresą, būčiau jai parašiusi.	Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
lit	tur	Jeigu ji mane mylėtų, ar aš būčiau nelaimingas?	O beni sevseydi mutlu olmaz mıydım?
lit	tur	Jeigu jis mane mylėtų, ar aš būčiau nelaiminga?	O beni sevseydi mutlu olmaz mıydım?
lit	tur	Jeigu tik būčiau buvęs protingesnis.	Keşke daha zeki olsaydım.
lit	tur	Jeigu tik būčiau buvus protingesnė.	Keşke daha zeki olsaydım.
lit	tur	Jei ji būtų mane mylėjus, ar aš būčiau buvęs nelaimingas?	O beni sevseydi mutlu olmaz mıydım?
lit	tur	Jei jis būtų mane mylėjęs, ar aš būčiau buvus nelaiminga?	O beni sevseydi mutlu olmaz mıydım?
lit	tur	Jei kiekvieną dieną kaip kiaulė ėsi, tikrai daug kilogramų priaugsi.	Her gün domuz gibi yersen elbette çok kilo alırsın.
lit	tur	Jei nesi labai užsiėmęs, gal galėtum man vieną minutę padėti?	Çok meşgul değilsen bana bir dakika yardım edebilir misin?
lit	tur	Jei nesi labai užsiėmus, gal galėtum man vieną minutę padėti?	Çok meşgul değilsen bana bir dakika yardım edebilir misin?
lit	tur	Jei nori taikos, būk pasiruošęs karui.	Barış istiyorsan, savaşa hazır ol.
lit	tur	Jei pasakytum "Aš tave myliu", aš irgi tą patį tau pasakyčiau.	Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.
lit	tur	Jei persigalvosi, pranešk mums.	Fikrini değiştirirsen, bize bildir.
lit	tur	Jei rytoj lis, pasiliksiu namie.	Eğer yarın yağmur yağarsa, evde oturacağım.
lit	tur	Jei rytoj lis, pasiliksiu namie.	Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.
lit	tur	Jei tik būčiau daugiau ruošęsis egzaminui.	Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.
lit	tur	Jei tik būčiau daugiau ruošusis egzaminui.	Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.
lit	tur	Jei tik būčiau turėjęs kamerą tada.	O zaman keşke bir kameram olsaydı.
lit	tur	Jei tik mano mama būtų buvus vis dar gyva, tada būtų man padėjusi.	Annem hâlâ hayatta olsaydı, o zaman bana yardımcı olurdu.
lit	tur	Ji aplankė Bostoną.	Boston'u ziyaret etti.
lit	tur	Ji aprūpino keliautoją maistu ir drabužiais.	O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
lit	tur	Ji atleido savo vyrą.	Kocasını affetti.
lit	tur	Ji atrodė sąžininga.	O dürüst görünüyordu.
lit	tur	Ji atrodo, kaip keletą dienų nieko nevalgius.	Günlerdir hiç yemek yememiş gibi görünüyordu.
lit	tur	Ji atrodo labai puošniai.	O çok şık görünüyor.
lit	tur	Ji atrodo labai stilingai.	O çok şık görünüyor.
lit	tur	Ji atrodo sąžininga.	O dürüst görünüyor.
lit	tur	Ji avėjo tamsiai rudus batus.	O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
lit	tur	Ji avi aukštakulnius, kad atrodytų aukštesnė.	O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
lit	tur	Ji bandė nuslėpti savo jausmus.	Hislerini saklamayı denedi.
lit	tur	Ji būdavo darbšti.	O çalışkandı.
lit	tur	Ji buvo darbšti.	O çalışkandı.
lit	tur	Ji buvo drąsi.	O cesurdu.
lit	tur	Ji buvo lauke.	Dışardaydı.
lit	tur	Ji buvo naivi.	O saftı.
lit	tur	Ji buvo palaidota savo gimtinėje.	O, memleketinde toprağa verildi.
lit	tur	Ji buvo tiesiog nuostabi.	O sadece harikaydı.
lit	tur	Ji buvo vaikas, bet ji buvo drąsi.	O bir çocuktu, ama cesurdu.
lit	tur	Ji darbšti mokinė?	O, çalışkan bir öğrenci mi?
lit	tur	Ji darbšti studentė?	O, çalışkan bir öğrenci mi?
lit	tur	Ji daug mokosi, kad išlaikytų egzaminą.	Sınavı geçmek için çok çalışıyor.
lit	tur	Ji Dievo rankose.	O Allah'ın elinde.
lit	tur	Ji drąsi ir sąžininga.	O cesur ve dürüst.
lit	tur	Jie buvo ir turtingi, ir taip pat laimingi.	Onlar hem zenginlerdi hem de mutlulardı.
lit	tur	Jie buvo naivūs.	Onlar saftı.
lit	tur	Jie daugiau nieko nedaro tik skundžiasi.	Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
lit	tur	Jie gali ateti.	Onlar gelebilirler.
lit	tur	Jie gyvi?	Onlar hayatta mı?
lit	tur	Jiems patinka stebėti paukščius.	Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
lit	tur	Jie neateina.	Onlar gelmiyor.
lit	tur	Jie nekalba.	Onlar konuşmuyorlar.
lit	tur	Jie nepavargę.	Onlar yorgun değil.
lit	tur	Jie netgi klausėsi muzikos.	Onlar bile müzik dinledi.
lit	tur	Jie nieko nežino.	Onlar hiçbir şey bilmiyorlar.
lit	tur	Jie nori būti įžymūs.	Ünlü olmak istiyorlar.
lit	tur	Jie nuėjo į barą.	Onlar bir bara gittiler.
lit	tur	Jie paliko atidarytas duris.	Kapıyı açık bıraktık.
lit	tur	Jie paliko fortą indėnams.	Kaleyi kızıl derililere terk etti.
lit	tur	Jie pradėjo šokti.	Onlar dans etmeye başladılar.
lit	tur	Jie sakė, kad nieko nematė.	Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
lit	tur	Jie turi prastą atmintį.	Onların kötü bir hafızaları var.
lit	tur	Jie yra mano bendraklasiai.	Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
lit	tur	Ji gali būti nelaiminga.	O mutlu olmayabilir.
lit	tur	Ji gali groti fleita.	O flüt çalabilir.
lit	tur	Ji gali kalbėti ir angliškai, ir prancūziškai.	O, hem İngilizce hem Fransızca konuşabilir.
lit	tur	Ji gali kalbėti ir rašyti rusiškai.	O Rusça'yı konuşabilir ve yazabilir.
lit	tur	Ji gali kalbėti tik viena kalba.	O sadece bir dil konuşabilir.
lit	tur	Ji gali mokyti tiek anglų, tiek ir prancūzų kalbos.	O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
lit	tur	Ji gera muzikantė.	O iyi bir müzisyen.
lit	tur	Ji ir patraukli, ir darbšti.	O hem çekici hem de çalışkandır.
lit	tur	Ji išėjo iš kambario neatisveikinus.	Veda etmeden ayrıldı odadan.
lit	tur	Ji išėjo neatsisveikinus.	Veda etmeden gitti.
lit	tur	Ji išprotėjo.	O çıldırdı.
lit	tur	Ji kalba ir prancūziškai, ir taip pat angliškai.	O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor.
lit	tur	Ji labai darbšti.	O çok çalışkan.
lit	tur	Ji labai darbšti.	O çok çalışkandır.
lit	tur	Ji labai darbšti studentė.	O çok çalışan bir öğrencidir.
lit	tur	Ji labai daršbti mokinė.	O çok çalışan bir öğrencidir.
lit	tur	Ji labai daug geria.	O çok fazla içki içer.
lit	tur	Ji labai panaši į savo mamą.	O annesine çok benziyor.
lit	tur	Ji labai sąžininga.	O çok dürüst.
lit	tur	Ji lengvai galėjo išspręsti problemą.	O,kolaylıkla problemi çözebildi.
lit	tur	Ji man jau nebesišypso.	O, bana artık gülmüyor.
lit	tur	Ji maža ir silpna.	O, küçük ve güçsüz.
lit	tur	Ji mūvi pirštines.	O, eldiven giyiyordu.
lit	tur	Ji neatrodo laiminga.	O mutlu görünmüyor.
lit	tur	Ji neilgai trukus pavargo.	O kısa sürede yoruldu.
lit	tur	Ji nemoka nei skaityti, nei rašyti.	O, ne okuyabilir nede yazabilir.
lit	tur	Ji nerimauja dėl tėvo sveikatos.	Babasının sağlığı için endişe duyuyor.
lit	tur	Ji nešioja brangų vėrinį.	Pahalı bir gerdanlık takıyor.
lit	tur	Ji nešioja sagę.	O bir broş takıyor.
lit	tur	Ji nešiojo akinius.	O gözlük takıyordu.
lit	tur	Ji nesutiko su mano pasiūlymu.	Teklifimi kabul etmedi.
lit	tur	Ji netiki Dievu.	O Allah'a inanmaz.
lit	tur	Ji neturi darbo. Ji pensininkė.	Onun bir iş yok. O emeklidir.
lit	tur	Ji net už tave darbštesnė.	O bile senden daha çalışkan.
lit	tur	Ji nevalgo mėsos, ar ne taip?	O et yemez , değil mi?
lit	tur	Ji nustebino jį atvykusi anksti.	O erken vardığında onu şaşırttı.
lit	tur	Ji pabučiavo jį į skruostą.	O, onu yanağından öptü.
lit	tur	Ji padėjo nosinę ant savo žaizdos.	Yarasına bir mendil koydu.
lit	tur	Ji paliko žinutę.	Bir mesaj bıraktı.
lit	tur	Ji paprastai vėluodavo į mokyklą.	O çoğu zaman okula geç kaldı.
lit	tur	Ji parodė man dovaną, gautą iš mylimojo.	Erkek arkadaşından almış olduğu hediyeyi bana gösterdi.
lit	tur	Ji pasimatavo naują suknelę.	O, yeni bir elbise denedi.
lit	tur	Ji pasimatavo vakarėlio suknelę.	O, parti elbisesini denedi.
lit	tur	Ji pasislepė už medžio.	O, ağacın arkasına saklandı.
lit	tur	Ji pastatė naują namą.	Yeni bir ev inşa etti.
lit	tur	Ji patyrė šoką.	O bir şok geçirdi.
lit	tur	Ji pradėjo dainuoti.	O, şarkı söylemeye başladı.
lit	tur	Ji rytoj žais futbolą.	O yarın futbol oynayacak.
lit	tur	Jis aplankė Bostoną.	Boston'u ziyaret etti.
lit	tur	Jis atrodė sąžiningas.	O dürüst görünüyordu.
lit	tur	Jis atrodo, kaip keletą dienų nieko nevalgęs.	Günlerdir hiç yemek yememiş gibi görünüyordu.
lit	tur	Jis atrodo sąžiningas.	O dürüst görünüyor.
lit	tur	Jis avėjo tamsiai rudus batus.	O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
lit	tur	Ji sąžinina ir darbšti, bet jos brolis visiškai priešingas.	O dürüst ve çalışkandır ama erkek kardeşi bunların tam aksidir.
lit	tur	Jis bandė nuslėpti savo jausmus.	Hislerini saklamayı denedi.
lit	tur	Jis blogoje padėtyje.	O hapı yuttu.
lit	tur	Jis būdavo darbštus.	O çalışkandı.
lit	tur	Jis buvo darbštus.	O çalışkandı.
lit	tur	Jis buvo drąsus.	O cesurdu.
lit	tur	Jis buvo išorėje.	Dışardaydı.
lit	tur	Jis buvo lauke.	Dışardaydı.
lit	tur	Jis buvo naivus.	O saftı.
lit	tur	Jis buvo neklaužada, kai buvo vaikas.	O küçük bir çocukken yaramazdı.
lit	tur	Jis buvo palaidotas savo gimtinėje.	O, memleketinde toprağa verildi.
lit	tur	Jis buvo tiesiog nuostabus.	O sadece harikaydı.
lit	tur	Jis buvo vaikas, bet jis buvo drąsus.	O bir çocuktu, ama cesurdu.
lit	tur	Jis darbštus mokinys?	O, çalışkan bir öğrenci mi?
lit	tur	Jis darbštus studentas?	O, çalışkan bir öğrenci mi?
lit	tur	Jis daug mokosi, kad išlaikytų egzaminą.	Sınavı geçmek için çok çalışıyor.
lit	tur	Jis daug skaitė.	O, çok okurdu.
lit	tur	Jis dėvi akinius nuo saulės.	O güneş gözlüğü takıyor.
lit	tur	Jis Dievo rankose.	O Allah'ın elinde.
lit	tur	Jis drąsus ir sąžiningas.	O cesur ve dürüst.
lit	tur	Jis galėjo įsėsti į ne tą traukinį.	Yanlış trene binmiş olabilir.
lit	tur	Jis gali būti nelaimingas.	O mutlu olmayabilir.
lit	tur	Jis gali groti fleita.	O flüt çalabilir.
lit	tur	Jis gali kalbėti ir angliškai, ir prancūziškai.	O, hem İngilizce hem Fransızca konuşabilir.
lit	tur	Jis gali kalbėti ir rašyti rusiškai.	O Rusça'yı konuşabilir ve yazabilir.
lit	tur	Jis gali kalbėti tik viena kalba.	O sadece bir dil konuşabilir.
lit	tur	Jis gali mokyti tiek anglų, tiek ir prancūzų kalbos.	O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
lit	tur	Jis geras muzikantas.	O iyi bir müzisyen.
lit	tur	Ji siaubinga, tiesiog siaubinga.	O berbat, sadece berbat.
lit	tur	Jis ir patrauklus, ir darbštus.	O hem çekici hem de çalışkandır.
lit	tur	Jis išėjo iš kambario neatsisveikinęs.	Veda etmeden ayrıldı odadan.
lit	tur	Jis išėjo neatsisveikinęs.	Veda etmeden gitti.
lit	tur	Jis išprotėjo.	O çıldırdı.
lit	tur	Jis ją myli. Ji taip pat jį myli.	O,onu seviyor. O da onu seviyor.
lit	tur	Ji skaitė anglų kalba parašytą knygą.	İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
lit	tur	Jis kalba ir prancūziškai, ir taip pat angliškai.	O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor.
lit	tur	Jis labai darbštus mokinys.	O çok çalışan bir öğrencidir.
lit	tur	Jis labai darbštus.	O çok çalışkan.
lit	tur	Jis labai darbštus.	O çok çalışkandır.
lit	tur	Jis labai darbštus studentas.	O çok çalışan bir öğrencidir.
lit	tur	Jis labai daug geria.	O çok fazla içki içer.
lit	tur	Jis labai drovus. Jis sako norintis jus pamatyti.	O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
lit	tur	Jis labai panašus į savo mamą.	O annesine çok benziyor.
lit	tur	Jis labai sąžiningas.	O çok dürüst.
lit	tur	Jis labiau užsiėmęs nei Taras.	O Taro'dan daha meşguldür.
lit	tur	Jis lengvai galėjo išspręsti problemą.	O,kolaylıkla problemi çözebildi.
lit	tur	Jis mažas ir silpnas.	O, küçük ve güçsüz.
lit	tur	Jis mokslininkas.	O bir bilim adamıdır.
lit	tur	Jis mūvi pirštines.	O, eldiven giyiyordu.
lit	tur	Jis neatrodo laimingas.	O mutlu görünmüyor.
lit	tur	Jis nebuvo pripratęs miegoti vienas.	Yalnız yatmaya alışık değildi.
lit	tur	Jis ne erelis.	O bir kartal değildir.
lit	tur	Jis negali susitvarkyti su sudėtingomis situacijomis.	Zor durumlarla başa çıkamıyor.
lit	tur	Jis neilgai trukus pavargo.	O kısa sürede yoruldu.
lit	tur	Jis nemėgsta kavos.	O, kahve sevmez.
lit	tur	Jis nemoka nei skaityti, nei rašyti.	O, ne okuyabilir nede yazabilir.
lit	tur	Jis nerimauja dėl tėvo sveikatos.	Babasının sağlığı için endişe duyuyor.
lit	tur	Jis nesutiko su mano pasiūlymu.	Teklifimi kabul etmedi.
lit	tur	Jis netiki Dievu.	O Allah'a inanmaz.
lit	tur	Jis neturi darbo. Jis pensininkas.	Onun bir iş yok. O emeklidir.
lit	tur	Jis net už tave darbštesnis.	O bile senden daha çalışkan.
lit	tur	Jis nevalgo mėsos, ar ne taip?	O et yemez , değil mi?
lit	tur	Jis nusprendė išvažiuoti į užsienį.	O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
lit	tur	Jis nusprendė važiuoti į užsienį.	O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
lit	tur	Jis pabučiavo ją į skruostą.	O, onu yanağından öptü.
lit	tur	Jis padėjo nosinę ant savo žaizdos.	Yarasına bir mendil koydu.
lit	tur	Jis pasislepė už medžio.	O, ağacın arkasına saklandı.
lit	tur	Jis paslėpė savo žaislus po lova.	Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
lit	tur	Jis pastatė naują namą.	Yeni bir ev inşa etti.
lit	tur	Jis patyrė šoką.	O bir şok geçirdi.
lit	tur	Jis pradėjo dainuoti.	O, şarkı söylemeye başladı.
lit	tur	Jis pripratęs prie darbo.	O, işe alışıktır.
lit	tur	Jis rūko kaip kaminas ir geria kaip žuvis.	Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
lit	tur	Jis rytoj žais futbolą.	O yarın futbol oynayacak.
lit	tur	Jis sąžiningas ir darbštus, bet jo brolis visiškai priešingas.	O dürüst ve çalışkandır ama erkek kardeşi bunların tam aksidir.
lit	tur	Jis serga nuo praeitos savaitės.	O geçen haftadan beri hasta.
lit	tur	Jis siaubingas, tiesiog siaubingas.	O berbat, sadece berbat.
lit	tur	Jis skaitė anglų kalba parašytą knygą.	İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
lit	tur	Jis stengėsi atsikelti.	O kalkmak için çabaladı.
lit	tur	Jis su ja niekada nešoko.	O, onunla asla dans etmedi.
lit	tur	Jis sumokėjo 20 dolerių už lūpdažį.	O, ruj için 20 dolar ödedi.
lit	tur	Jis tavęs lauke namuose.	O senin için evde bekliyor.
lit	tur	Ji stengėsi atsikelti.	O kalkmak için çabaladı.
lit	tur	Jis tik praėjusį mėnesį grįžo iš užsienio.	O, sadece geçen ay yurt dışından geri geldi.
lit	tur	Jis tikrai gali kalbėti angliškai.	O, elbette İngilizce konuşabilir.
lit	tur	Jis tikrai labai pasikeitė nuo paskutinio karto.	O gerçekten son zamandan beri çok değişti.
lit	tur	Jis tik vaikas.	O, ancak bir çocuk.
lit	tur	Jis tokiu metu jau turi būti namuose.	Şimdiye kadar eve varmış olmalı.
lit	tur	Jis turi įdomią knygą.	Onun çok ilginç bir kitabı var.
lit	tur	Jis turi labai daug ką padaryti.	Onun yapacak çok şeyi var.
lit	tur	Jis turi šunį ir šešias kates.	O bir köpeğe ve altı kediye sahiptir.
lit	tur	Jis turi truputį pailsėti.	O, biraz dinlenmeli.
lit	tur	Ji su juo niekada nešoko.	O, onunla asla dans etmedi.
lit	tur	Ji sumokėjo 20 dolerių už lūpdažį.	O, ruj için 20 dolar ödedi.
lit	tur	Jis yra studentas.	O, öğrencidir.
lit	tur	Jis žaisdavo tenisą kiekvieną sekmadienį.	Her pazar tenis oynardı.
lit	tur	Ji tikrai labai pasikeitė nuo paskutinio karto.	O gerçekten son zamandan beri çok değişti.
lit	tur	Ji truputį pavėlavo.	Biraz geç kalmıştı.
lit	tur	Ji turi įdomią knygą.	Onun çok ilginç bir kitabı var.
lit	tur	Ji turi maždaug tiek pat pašto ženklų, kiek aš.	O benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahiptir.
lit	tur	Ji turi truputį pailsėti.	O, biraz dinlenmeli.
lit	tur	Ji užaugo mažame miestelyje.	Küçük bir kentte büyüdü.
lit	tur	Ji vilkėjo netinkamą suknelę.	O biçimsiz bir elbise giyiyordu.
lit	tur	Ji visada išlaiko savo kambarį geroje būklėje.	Odasını her zaman iyi durumda tutar.
lit	tur	Ji visą laiką nenustojo rūkyti.	O her zaman sigara içmeye devam etti.
lit	tur	Jį visi mėgsta.	Herkes ondan hoşlanıyor.
lit	tur	Ji žaisdavo tenisą kiekvieną sekmadienį.	Her pazar tenis oynardı.
lit	tur	Jokių klaidų nedarantis žmogus yra nieko nedarantis žmogus.	Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır.
lit	tur	Jos darbas yra plauti indus.	Onun işi bulaşık yıkamaktır.
lit	tur	Jo skonis siaubingas.	Onun tadı berbat.
lit	tur	Jo skonis tobulas.	Onun tadı mükemmel.
lit	tur	Jos nuomone, jis neateina.	Ona göre, o gelmiyor.
lit	tur	Jos skonis siaubingas.	Onun tadı berbat.
lit	tur	Jos skonis tobulas.	Onun tadı mükemmel.
lit	tur	Jos tikras vardas yra Liza.	Onun gerçek adı Lisa'dır.
lit	tur	Julianas nešioja apvalius kaip Džono Lenono akinius.	Julian, John Lennon'unki gibi yuvarlak gözlük takıyor.
lit	tur	Jūs turite parodyti savo pasus.	Pasaportunuzu göstermelisiniz.
lit	tur	Jūsų kambarys yra nešvarus.	Odanız kirli.
lit	tur	Jūs visi darbštūs.	Hepiniz çalışkansınız.
lit	tur	Jūs visi tikite Dievu?	Hepiniz Allah'a inanıyor musunuz?
lit	tur	Ką aš turiu daryti šioje situacijoje?	Ben bu durumda ne yapmalıyım?
lit	tur	Kada buvo pastatyta pilis?	Kale ne zaman inşa edildi?
lit	tur	Kada ji buvo pastatyta?	Ne zaman inşa edildi?
lit	tur	Kada jis buvo pastatytas?	Ne zaman inşa edildi?
lit	tur	Kadangi aš esu čia, leisk tau padėti.	Mademki buradayım, sana yardım edeyim.
lit	tur	Ką dar nori veikti?	Başka ne yapmak istiyorsun?
lit	tur	Ką darysi?	Ne yapacaksın?
lit	tur	Kad nepavėluočiau, išėjau anksti.	Geç kalmamak için erken ayrıldım.
lit	tur	Kai aš prabudau, visi kiti keleiviai buvo išlipę.	Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
lit	tur	Kai būsi Parko gatvėje pasuk į dešinę.	Park Caddesine vardığında sağa dön.
lit	tur	Kai kurie žmonės pasaulyje kenčia badą.	Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
lit	tur	Kaip aš galiu priaugti svorio?	Nasıl kilo alabilirim?
lit	tur	Kaip blogai?	Ne kadar kötü?
lit	tur	Kaip gražu!	Ne kadar güzel!
lit	tur	Kaip įmanoma tave pamiršti?	Seni unutmak ne mümkün.
lit	tur	Kaip keista!	Ne garip!
lit	tur	Kaip mano sūnus?	Oğlum nasıl?
lit	tur	Kaip seniai tai buvo?	O ne kadar önceydi?
lit	tur	Kaip šildaisi namus?	Evi nasıl ısıtıyorsun?
lit	tur	Kaip tavo vasaros atostogos?	Yaz tatilin nasıl gidiyor?
lit	tur	Kaip tu gamini plovą be krakmolo?	Nişastasız pirinç pilavı nasıl pişirirsin?
lit	tur	Kaip tu su ja susipažinai?	Onu nasıl tanıdın?
lit	tur	Kaip tu su juo susipažinai?	Onu nasıl tanıdın?
lit	tur	Kai šį rytą atsikėliau, skaudėjo galvą.	Bu sabah kalktığımda, başım ağrıyordu.
lit	tur	Ką jūs galvojate, žmonės?	Siz insanlar ne düşünüyorsunuz?
lit	tur	Ką nori daryti šiandien?	Bugün ne yapmak istiyorsun?
lit	tur	Ką nori veikti šiandien?	Bugün ne yapmak istiyorsun?
lit	tur	Kareiviai buvo pripratę prie pavojaus.	Askerler tehlikeye alışıktı.
lit	tur	Kariai pripratę prie pavojaus.	Askerler tehlikeye alışıktırlar.
lit	tur	Karvė aprūpina mus pienu.	İnek bize süt sağlamaktadır.
lit	tur	Kas buvo Mona Liza?	Mona Lisa kimdi?
lit	tur	Kas gali susidoroti su šia sunkia situacija?	Bu zor durumla kim baş edebilir?
lit	tur	Kas jis yra?	O kim?
lit	tur	Kas jūs?	Siz kimsiniz?
lit	tur	Kas jūs tokie?	Siz kimsiniz?
lit	tur	Kas laimės?	Kim kazanacak?
lit	tur	"Kas parašė šią knygą?" "Džonas."	"Bu kitabı kim yazdı? " John yazdı. "
lit	tur	Kas parašė šį laišką neaišku.	Bu mektubu kimin yazdığı belli değildir.
lit	tur	Kas slepiasi už užuolaidos?	Perdenin arkasında kim saklanıyor?
lit	tur	Kas ta moteris su rudu paltu?	Kahverengi montlu kadın kim?
lit	tur	Kas tavo mėgstamiausias aktorius?	En sevdiğin aktör kimdir?
lit	tur	Kas tiki Dievu?	Kim Allah'a inanıyor?
lit	tur	Kas tu?	Sen kimsin?
lit	tur	Katė yra po stalu.	Kedi masanın altında.
lit	tur	Ką tik pabaigiau daryti prancūzų kalbos namų darbus.	Fransızca ev ödevimi yapmayı az önce bitirdim.
lit	tur	Ką turėjau daryti toje situacijoje?	O durumda ne yapmalıydım?
lit	tur	Kava tau duoda energijos!	Kahve sana enerji verir!
lit	tur	Kažkas paiko savo kepurę.	Biri şapkasını bıraktı.
lit	tur	Kelintą valandą Tomas ateina čia?	Tom saat kaçta buraya geliyor?
lit	tur	Kelte buvo daugiausiai tik 100 keleivių.	En fazla, feribotta sadece 100 yolcu vardı.
lit	tur	Kenas liepos mėnesio gale vyksta į Jungtines Amerikos valstijas.	Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.
lit	tur	Kiek aš tau skolinga?	Sana ne kadar borçluyum?
lit	tur	Kiek aš tau skolingas?	Sana ne kadar borçluyum?
lit	tur	Kiek dar vyno dar turiu nupirkti?	Ne kadar daha şarap almalıyım?
lit	tur	Kiek ilgai turiu ilsėtis?	Ne kadar süre dinlenmeliyim?
lit	tur	Kiek kainavo akiniai?	Gözlük ne kadardı?
lit	tur	Kiek kainavo?	Kaça mal oldu?
lit	tur	Kiek kainavo?	Ne kadardı?
lit	tur	Kiek kainuoja?	Ne kadar?
lit	tur	Kiek kainuos?	Kaça mal olacak?
lit	tur	Kiek metų šiam zoologijos sodui?	Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?
lit	tur	Kiek mums tai kainavo?	Bize kaça mal oldu?
lit	tur	Kiek procentų žmonių kalba trijomis kalbomis?	İnsanların yüzde kaçı üç dil konuşur?
lit	tur	Kiek valandų per savaitę dirbate?	Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?
lit	tur	Kiekvieną dieną skaitai prancūziškai?	Her gün Fransızca okur musun?
lit	tur	Kiekvienas žmogus yra savo namų šeimininkas.	Her insan kendi evinin efendisidir.
lit	tur	Kiek viešbučių yra Paryžiuje?	Paris'te kaç tane otel var?
lit	tur	Kiek žmonių yra parduotuvėje?	Mağazada kaç kişi var?
lit	tur	Kieno dviratį nori paskolinti?	Kimin bisikletini ödünç almak istedin?
lit	tur	Kinai yra labai darbšti tauta.	Çinliler çok çalışkan bir halktır.
lit	tur	Kinija yra didelė šalis.	Çin büyük bir ülkedir.
lit	tur	Kitą savaitę jam bus septyniolika metų.	Gelecek hafta on yedi yaşında olacağım.
lit	tur	Knygynas yra atidarytas.	Kitabevi açıktır.
lit	tur	Kodėl aš tai padariau?	Onu niçin yaptım?
lit	tur	Kodėl aš turiu mokytis prancūzų?	Niçin Fransızca öğrenmeliyim?
lit	tur	Kodėl dėvi megztinį?	Neden bir kazak giyiyorsun?
lit	tur	Kodėl ji manęs neklausys?	O beni neden dinlemeyecek?
lit	tur	Kodėl ji slepiasi?	O, niçin saklanıyor?
lit	tur	Kodėl jis manęs neklausys?	O beni neden dinlemeyecek?
lit	tur	Kodėl jis slepiasi?	O, niçin saklanıyor?
lit	tur	Kodėl man nepadėjai?	Neden bana yardım etmedin?
lit	tur	Kodėl man neparašei?	Bana neden yazmadın?
lit	tur	Kodėl mums neduodi dar 5 minučių?	Neden bize beş dakika daha vermiyorsun?
lit	tur	Kodėl neatsakinėji?	Neden cevaplamıyorsun?
lit	tur	Kodėl nesėdi?	Neden oturmuyorsun?
lit	tur	Kodėl pavėlavai?	Neden geç kaldın?
lit	tur	Kodėl skambinai?	Neden aradın?
lit	tur	Kodėl tai darai, Tomai?	Neden bunu yapıyorsun, Tom?
lit	tur	Kodėl Tomas nužudė Merę?	Tom Mary'yi neden öldürdü?
lit	tur	Kodėl to nesakai?	Niçin onu söylemiyorsun?
lit	tur	Kodėl tu čia dirbi?	Niçin burada çalışıyorsun?
lit	tur	Kodėl tu turi Tomo raktus.	Neden Tom'un anahtarları sende?
lit	tur	Kokia aš nesėkminga!	Ne kadar şanssızım!
lit	tur	Kokia graži!	Ne kadar güzel!
lit	tur	Kokią kalbą paprastai naudoji, kai kalbi su Tomu?	Tom'la konuşurken genellikle hangi dili kullanırsın?
lit	tur	Kokia keista moteris!	Ne garip bir kadın!
lit	tur	Kokia kvaila!	Ne kadar aptal!
lit	tur	Kokia mėgstamiausia tavo pamoka?	Senin en sevdiğin ders hangisidir?
lit	tur	Kokia tavo mėgstamiausia grupė?	Senin en sevdiğin grup hangisidir?
lit	tur	Kokia tavo mėgstamiausia knyga?	Senin en sevdiğin kitap hangisidir?
lit	tur	Kokia tavo mėgstamiausia mašina?	Senin en sevdiğin araba nedir?
lit	tur	Kokia tavo mėgstamiausia spalva?	Senin en sevdiğin renk hangisidir?
lit	tur	Kokia žala?	Zarar nedir?
lit	tur	Kokį dydį jūs nešiojate?	Kaç beden giyiyorsunuz?
lit	tur	Kokie tavo savaitgalio planai?	Hafta sonu planlarınız nedir?
lit	tur	Kokio dydžio batus avi?	Kaç numara ayakkabı giyiyorsun?
lit	tur	Kokio pobūdžio ši vieta?	Ne tür bir yer bu?
lit	tur	Kokio tipo ši vieta?	Ne tür bir yer bu?
lit	tur	Kokius ledus tu mėgsti?	Ne tür dondurma seversin?
lit	tur	Kokiu tikslu?	Hangi amaçla?
lit	tur	Koks aš nesėkmingas!	Ne kadar şanssızım!
lit	tur	Koks buvo mirties laikas?	Ölüm zamanı neydi?
lit	tur	Koks gražus!	Ne kadar güzel!
lit	tur	Koks jūsų el. pašto adresas?	E-posta adresiniz nedir?
lit	tur	Koks jūsų geriausio draugo vardas?	En iyi arkadaşınızın adı nedir?
lit	tur	Koks jūsų geriausios draugės vardas?	En iyi arkadaşınızın adı nedir?
lit	tur	Koks jūsų mėgstamiausias filmas?	En sevdiğiniz film nedir?
lit	tur	Koks jūsų mėgstamiausias paukštis?	En sevdiğiniz kuş nedir?
lit	tur	Koks kvailas!	Ne kadar aptal!
lit	tur	Koks mano tikslas?	Amacım nedir?
lit	tur	Koks mėgstamiausias tavo vaisius?	En sevdiğin meyve hangisidir?
lit	tur	Koks tavo mėgstamiausias gėrimas?	En sevdiğin içecek hangisidir?
lit	tur	Koks tavo mėgstamiausias miestas?	En sevdiğin şehir hangisidir?
lit	tur	Koks tavo tikrasis tikslas?	Gerçek amacın nedir?
lit	tur	Koks tavo tikslas?	Amacın ne?
lit	tur	Koks tavo tikslas?	Amacın nedir?
lit	tur	Ko norėtum?	Ne istersin?
lit	tur	Ko nori?	Ne istersin?
lit	tur	Kūdikis gali stovėti, bet negali vaikščioti.	Bebek ayakta durabilir ama yürüyemez.
lit	tur	Kuo ankščiau nueinu miegoti, tuo anksčiau keliuosi.	Ne kadar erken yatağa gidersem o kadar erken uyanırım.
lit	tur	Kuo anksčiau pradėsime, tuo anksčiau baigsime.	Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
lit	tur	Kuo daugiau padarysi dabar, tuo mažiau darysi rytoj.	Şimdi ne kadar çok yaparsan, yarın o kadar az yaparsın.
lit	tur	Kurį laiką ji buvo laiminga.	Bir süre mutluydu.
lit	tur	Kurį laiką ji nieko nedarė, tik žiūrėjo į mane.	Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
lit	tur	Kurį maistą jūs labiausiai mėgstate?	En çok hangi yemeği seviyorsunuz?
lit	tur	Kuris yra jūsų mėgstamiausias?	En sevdiğiniz hangisi?
lit	tur	Kur ji mokosi?	O, nerede okuyor?
lit	tur	Kur ji nuėjo?	O nereye gitti?
lit	tur	Kur jis nuėjo?	O nereye gitti?
lit	tur	Kur jūs matėte šią moterį?	Kadını nerede gördün?
lit	tur	Kur mes esame?	Neredeyiz?
lit	tur	Kur pasislėpei?	Nereye saklandın?
lit	tur	Kur šitą turiu padėti?	Bunu nereye koymalıyım?
lit	tur	Kur tu buvai iki šiol?	Şimdiye kadar neredeydin?
lit	tur	Kur tu matei šią moterį?	Bu kadını nerede gördün?
lit	tur	Kur turiu padėti savo bagažą?	Bagajımı nereye koymalıyım?
lit	tur	Kvailų klausimų nėra, yra tik kvaili žmonės.	Aptal sorular yok, yalnızca aptal insanlar var.
lit	tur	Kvartete yra vienu nariu daugiau, nei trio.	Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır.
lit	tur	Labai geras skonis.	Çok iyi tadı var.
lit	tur	Labai mažai žmonių pastebėjo, kad jo nebuvo vakarėlyje.	Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
lit	tur	Labai mažai žmonių pastebėjo, kad jos nebuvo vakarėlyje.	Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
lit	tur	Labai vėlai atsikėliau ir pavėlavau į mokyklą.	Çok geç kalktım ve okula çok geç kaldım.
lit	tur	Laikrodis sustojo.	Saat durdu.
lit	tur	Laukiu vieno žmogaus.	Bir kişiyi bekliyorum.
lit	tur	Lauksite?	Bekleyecek misiniz?
lit	tur	Leila prašė pinigų.	Leyla para istiyordu.
lit	tur	Leiskit jums padėti padaryti jūsų darbą.	İşi yapmanıza yardım edeyim.
lit	tur	Leisk jai įeiti.	Girmesine izin ver.
lit	tur	Leisk jam įeiti.	Girmesine izin ver.
lit	tur	Leisk man kalbėti.	Konuşmama izin ver.
lit	tur	Leisk man pabaigti.	Bitirmeme izin ver.
lit	tur	Leisk man pabandyti.	Denememe izin ver.
lit	tur	Leisk man pasilikti.	Kalmama izin ver.
lit	tur	Leisk tau padėti.	Sana yardım edeyim.
lit	tur	Leisk tau padėti. Tavo rankinė atrodo sunki.	Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.
lit	tur	Lėktuvas saugiai nusileido.	Uçak güvenli bir şekilde indi.
lit	tur	Lietuva yra gera šalis.	Litvanya güzel bir ülkedir.
lit	tur	Ligoninės yra labai brangios.	Hastaneler çok pahalıdır.
lit	tur	Logiška.	Mantıklı.
lit	tur	Londone yra labai daug gražių parkų.	Londra'da birçok güzel park vardır.
lit	tur	Los Andželas yra antrasis pagal dydį miestas Jungtinėse Valstijose.	Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci en büyük kenttir.
lit	tur	Lyja nuo sekmadienio.	Pazar gününden beri yağmur yağıyor.
lit	tur	Mačiau danguje keistą dalyką.	Gökyüzünde garip bir şey gördüm.
lit	tur	Mačiau ją įeinančią į kambarį.	Onun odaya girdiğini gördüm.
lit	tur	Mačiau jį įeinantį į kambarį.	Onun odaya girdiğini gördüm.
lit	tur	Maistas dar neparuoštas.	Yemek henüz hazır değil.
lit	tur	Maistas siaubingas.	Yiyecek berbat.
lit	tur	Mamos bulvės labai gerai pagamintos.	Annem patatesi çok iyi pişirdi.
lit	tur	Manau ji sąžininga.	Bence o dürüsttür.
lit	tur	Manau jis sąžiningas.	Bence o dürüsttür.
lit	tur	Manau, kad einu iš proto.	Sanırım çıldırıyorum.
lit	tur	Manau, kad geriau pasilikti čia.	Bence burada kalmak daha iyi.
lit	tur	Manau, kad mano dešinė ranka yra lūžusi.	Sanırım sağ kolum kırık.
lit	tur	Manau, kad mums iš tikrųjų reikia daug daugiau negu aš galvojau.	Sanıyorum aslında düşündüğümden çok daha fazlasına ihtiyacımız var.
lit	tur	Manau, kad supratau.	Sanırım anlıyorum.
lit	tur	Manau, kad tau aš patinku.	Bence benden hoşlanıyorsun.
lit	tur	Manau, kad tu alkanas.	Sanırım açsın.
lit	tur	Manau, kad turime pasikalbėti su Tomu.	Bence Tom'la konuşmalıyız.
lit	tur	Manau tu teisus.	Sanırım haklısınız.
lit	tur	Man daugiau nieko nereikia.	Başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok.
lit	tur	Man įgėlė bitė.	Ben bir arı tarafından sokuldum.
lit	tur	Man nepatinka pomidorų skonis.	Domatesin tadını sevmiyorum.
lit	tur	Man nėra pamokų.	Benim dersim yok.
lit	tur	Man nerūpi tavo rasė, amžius ar religija.	Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
lit	tur	Man nesiseka sportas.	Sporda çok kötüyüm.
lit	tur	Mano darbas beveik baigtas.	İşim hemen hemen bitti.
lit	tur	Mano draugas bus mūsų gidas.	Arkadaşım rehberimiz olacak.
lit	tur	Mano dviračio pataisymas man kainavo tūkstantį jenų.	Bisikletimi onarmak bana bin yene mal oldu.
lit	tur	Mano kalbos sąraše nėra.	Benim lisanım listede yok.
lit	tur	Mano mama mėgsta arbatą, o aš kavą.	Ben kahve severken, annem çay sever.
lit	tur	Mano mama nepripratus prie sunkaus darbo.	Annem zor işe alışık değildir.
lit	tur	Mano mama paragavo pieno.	Annem sütün tadına baktı.
lit	tur	Mano mama turi būti pikta.	Annem kızgın olmalı.
lit	tur	Mano mėgstamiausias sportas yra futbolas.	Benim en sevdiğim spor futboldur.
lit	tur	Mano namas didelis.	Evim büyüktür.
lit	tur	Mano namuose yra du miegamieji.	Evimin iki yatak odası var.
lit	tur	Mano nuomone tai labai sunku.	Bu benim için fazla zordur.
lit	tur	Mano prancūzų kalba siaubinga.	Fransızcam berbat.
lit	tur	Mano senelis mirė netrukus po mano gimtadienio.	Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü.
lit	tur	Mano šuo ėda vynuoges.	Köpeğim üzüm yiyor.
lit	tur	Mano tėtis nei geria, nei rūko.	Benim babam ne sigara ne de içki içer.
lit	tur	Mano tėtis rūko retai.	Babam nadiren sigara içer.
lit	tur	Mano tėtis turi auksinę širdį.	Babamın altın bir kalbi var.
lit	tur	Mano tėvas rūko.	Babam sigara içer.
lit	tur	Mano tėvas rūko.	Babam sigara içiyor.
lit	tur	Mano tėvas rūko retai.	Babam nadiren sigara içer.
lit	tur	Mano tėvas turi auksinę širdį.	Babamın altın bir kalbi var.
lit	tur	Mano tėvas vaikšto.	Babam yürüyor.
lit	tur	Mano tėvo automobilis buvo pagamintas Italijoje.	Babamın arabası İtalya'da yapılmıştır.
lit	tur	Mano tėvo mašina buvo pagaminta Italijoje.	Babamın arabası İtalya'da yapılmıştır.
lit	tur	Mano viešbučio kambarys kainavo daugiau nei aš tikėjausi.	Otel odam beklediğimden daha fazlasına mal oldu.
lit	tur	Mano žmona gamina maistą.	Karım yemek pişiriyor.
lit	tur	Mano žmona gamina valgyti.	Karım yemek pişiriyor.
lit	tur	Mano žmona mirė nuo vėžio.	Karım kanserden öldü.
lit	tur	Man patiko jūsų įmonė.	Sizin şirketten hoşlandım.
lit	tur	Man patinka austriška muzika.	Avusturya müziğini severim.
lit	tur	Man patinka džiazo muzika.	Caz müziği severim.
lit	tur	Man patinka fotografuoti.	Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
lit	tur	Man patinka matematika.	Matematiği severim.
lit	tur	Man patinka rokas.	Ben rock seviyorum.
lit	tur	Man patinka šunys, bet mano sesei patinka katės.	Ben köpekleri severim, ama kız kardeşim kedileri sever.
lit	tur	Man patinka šunys.	Köpekleri severim.
lit	tur	Man patinka tas sijonas.	O eteği seviyorum.
lit	tur	Man patinka trumpų plaukų šukuosenos.	Kısa saç stilini severim.
lit	tur	Man patinka žaisti sode.	Bahçede oynamayı seviyorum.
lit	tur	Man patinka žvakės šviesa.	Mum ışığını severim.
lit	tur	Man reikia čia pasilikti.	Burada kalmam gerekiyor.
lit	tur	Man reikia eiti į ligoninę.	Hastaneye gitmek zorundayım.
lit	tur	Man reikia išeiti iš čia.	Buradan ayrılmam gerekiyor.
lit	tur	Man reikia nusiprausti po dušu.	Duş almam gerekiyor.
lit	tur	Man reikia pasakyti Tomui.	Tom'a söylemem gerekiyor.
lit	tur	Man reikia pasikalbėti su Tomu.	Tom'la konuşmam gerekiyor.
lit	tur	Man reikia su tavim pasikalbėti akis į akį.	Seninle birebir konuşmam lâzım.
lit	tur	Man reikia su tavim pasikalbėti.	Seninle konuşmam gerekiyor.
lit	tur	Man reikia vaistų. Kur yra vaistinė?	Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
lit	tur	Man skauda ranką.	Kolum ağrıyor.
lit	tur	Man sunku susitvarkyti su padėtimi.	Durumla başa çıkmak benim için zor.
lit	tur	Man sunku tuo patikėti.	Buna inanmam zor.
lit	tur	Man tai kainavo dešimt dolerių.	Bana on dolara mal oldu.
lit	tur	Man tikrai reikia nusiprausti po dušu.	Gerçekten duş almalıyım.
lit	tur	Man Tomas nepatiko.	Tom'u sevmiyordum.
lit	tur	Marija nežinojo nei jos vardo, nei telefono numerio.	Maria onun ne adını ne de telefon numarasını biliyordu.
lit	tur	Marija nežinojo nei jo vardo, nei telefono numerio.	Maria onun ne adını ne de telefon numarasını biliyordu.
lit	tur	Markas paėmė knygą.	Mark kitabı aldı.
lit	tur	Mary myli ir Tomą, ir Džoną.	Mary hem Tom'u hem John'u sever.
lit	tur	Matai sodą?	Bahçeyi görüyor musun?
lit	tur	Matei juos?	Onları gördün mü?
lit	tur	Mažos kalvelės iš lėktuvo atrodo plokščios.	Küçük tepeler uçaktan düz görünüyorlar.
lit	tur	Meg net nepasižiūrėjo į mane.	Meg bile bana bakmadı.
lit	tur	Mėgsti obuolius?	Elmaları sever misin?
lit	tur	Melanie valgo obuolį.	Melanie bir elma yiyor.
lit	tur	Merė drąsi mergaitė.	Mary cesur bir kız.
lit	tur	Merė drąsi mergina.	Mary cesur bir kız.
lit	tur	Merė ilgisi Bostono.	Mary Boston' u özlüyor.
lit	tur	Merė jau pradėjo.	Mary zaten başladı.
lit	tur	Merė nepaprastai graži mergina.	Mary son derece güzel bir kız.
lit	tur	Merės vaikino vardas yra Tomas.	Mary'nin erkek arkadaşının adı Tom'dur.
lit	tur	Mėsa dar neparuošta.	Et henüz hazır değil.
lit	tur	Mes buvome toje pačioje klasėje.	Biz, o zaman aynı sınıftaydık.
lit	tur	Mes darbštūs.	Biz çalışkanız.
lit	tur	Mes davėme jai obuolį.	Elmayı ona verdik.
lit	tur	Mes davėme jam obuolį.	Elmayı ona verdik.
lit	tur	Mes dažnai valgėm žalią žuvį.	Biz sık sık balığı çiğ yedik.
lit	tur	Mes jo nestatėme.	Onu biz inşa etmedik.
lit	tur	Mes jos nestatėme.	Onu biz inşa etmedik.
lit	tur	Mes juos jiems pardavėme, ar ne?	Bunları onlara sattık, değil mi?
lit	tur	Mesk!	Bırak!
lit	tur	Mes labai užsiėmę.	Çok meşgulüz.
lit	tur	Mes negalime įsivaizduoti pasaulio be elektros ir vandens.	Elektriksiz ve susuz bir dünya hayal edemeyiz.
lit	tur	Mes negalime laukti.	Bekleyemeyiz.
lit	tur	Mes nerimaujame, kur jis dabar yra.	Biz şimdi onun nerede olduğu hakkında endişe ediyoruz.
lit	tur	Mes nuliūdinome Tomą.	Tom'u üzdük.
lit	tur	Mes pakvietėm jį savo namus.	Biz onu evimize davet ettik.
lit	tur	Mes per daug užsiėmę.	Çok meşgulüz.
lit	tur	Mes privalome kalbėti.	Konuşmalıyız.
lit	tur	Mes tinkamoje vietoje.	Doğru yerdeyiz.
lit	tur	Mes to nestatėme.	Onu biz inşa etmedik.
lit	tur	Mes turime eiti aplankyti Tomą ligoninėje.	Tom'u hastanede ziyarete gitmelisiniz.
lit	tur	Mes turime judėti labai atsargiai.	Biz çok dikkatli hareket etmeliyiz.
lit	tur	Mes turime laimėti.	Biz kazanmalıyız.
lit	tur	Mes turime nuspręsti, kada pradėsime.	Ne zaman başlayacağımıza karar vermeliyiz.
lit	tur	Mes turime nuspręsti.	Karar vermeliyiz.
lit	tur	Mes turime pabandyti.	Denemeliyiz.
lit	tur	Mes turime sekti jo pavyzdžiu.	Onun örneğini takip etmeliyiz.
lit	tur	Mes važiuojame tuo pačiu autobusu į darbą.	Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
lit	tur	Metai turi dvylika mėnesių.	Bir yıl on iki aya sahiptir.
lit	tur	Metro stotyje sutikau Mihaelą.	Metro istasyonunda Mihaela ile karşılaştım.
lit	tur	Miega kaip kūdikis.	Bir bebek gibi uyuyor.
lit	tur	Mokau ispanų kalbos.	Ben İspanyolca öğretirim.
lit	tur	Mokyklos buvo pastatytos.	Okullar yapıldı.
lit	tur	Mokytojas nerimavo dėl dažno Tomo nebuvimo pamokose.	Öğretmen Tom'un sık sık derse gelmemesinden endişe duyuyordu.
lit	tur	Mokytojas norėjo iš jo sulaukti atsakymo.	Öğretmen ondan bir cevap istedi.
lit	tur	Mokytojas parodė mokinių klaidas.	Öğretmen öğrencilerinin hatalarını gösterdi.
lit	tur	Moteris skaito.	Kadın okuyor.
lit	tur	Mums nesisekė.	Şanslı değildik.
lit	tur	Mums reikia daugiau.	Daha fazlasına ihtiyacımız var.
lit	tur	Mūsų mokykla turi dešimt klasių.	Okulumuz on sınıfa sahiptir.
lit	tur	Mūsų namo šeimininkas pasiūlė mums išgerti.	Ev sahibimiz bize bir içki önerdi.
lit	tur	Nagi, paskambink.	Haydi ara.
lit	tur	Namas dabar yra statomas.	Ev şimdi inşa ediliyor.
lit	tur	Naujienos ją nuliūdino.	Haberler onu üzdü.
lit	tur	Naujienos jį nuliūdino.	Haberler onu üzdü.
lit	tur	Naujosios Zelandijos klimatas panašus į Japonijos.	Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir.
lit	tur	Neatsisveikinsi?	Veda etmeyecek misin?
lit	tur	Nebijokite išbandyti naujų dalykų.	Yeni şeyler denemekten korkmayın.
lit	tur	Nebijok padaryti klaidos.	Hatalar yapmaktan korkmayın.
lit	tur	Nebūkite naivus.	Saf olmayın.
lit	tur	Nebūkite naivūs.	Saf olmayın.
lit	tur	Nebuvo kitos išeities, kaip laukti.	Beklemekten başka çare yoktu.
lit	tur	Nederėtų laužyti pažadų.	Sözlerinden dönmemelisin.
lit	tur	Negalėjau ateiti į tavo gimtadienio vakarėlį.	Doğum günü partine gelemedim.
lit	tur	Negalėjau surasti Tomo.	Tom'u bulamadım.
lit	tur	Negaliu įsivaizduoti gyvenimo be tavęs.	Sensiz bir hayat hayal edemem.
lit	tur	Negaliu nieko suprasti, ką sakei.	Ne söylediğini hiç anlayamıyorum.
lit	tur	Negaliu pasakyti, kiek laiko praėjo.	Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem.
lit	tur	Ne gana to, dar ir pradėjo snigti.	Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.
lit	tur	Ne gyvenimui, bet mokyklai mokomės.	Yaşam için değil ama okul için öğreniriz.
lit	tur	Neišeik neatsisveikinęs.	Veda etmeden gitme.
lit	tur	Neišeik neatsisveikinus.	Veda etmeden gitme.
lit	tur	Nekenčiu žiemos.	Kıştan nefret ederim.
lit	tur	Neklausk manęs vėl.	Bana tekrar sorma.
lit	tur	Neliesk mano dviračio.	Bisikletime dokunma.
lit	tur	Nenoriu, kad mano šalis taptų Europos Sąjungos nare.	Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.
lit	tur	Nepaleiskite to šuns.	O köpeği serbest bırakmayın.
lit	tur	Nepasilik Bostone.	Boston'da kalma.
lit	tur	Nepasivarginkite ateiti į mano namus.	Evime gelmek için zahmet etmeyin.
lit	tur	Nepyk ant manęs.	Bana kızma.
lit	tur	Nepyk.	Kızma.
lit	tur	Nėra daug laiko.	Fazla zaman yok.
lit	tur	Nerimas paveikė jo sveikatą.	Endişe onun sağlığını etkiledi.
lit	tur	Nešerkite šuns.	Köpeğe yiyecek vermeyin.
lit	tur	Nesiklausyk jo.	Onu dinleme.
lit	tur	Nesiklausyk jos.	Onu dinleme.
lit	tur	Nesirūpinkite dėl tokio dalyko.	Böyle bir şey için endişe etmeyin.
lit	tur	Nesupratau.	Anlamadım.
lit	tur	Nesusirgau per paskutinius dešimt metų.	Son on yıldır hastalanmadım.
lit	tur	Nesu tikras, kur aš esu.	Nerede olduğumdan emin değilim.
lit	tur	Neturėjau savo raktų kartu su savimi.	Anahtarlarım yanımda yoktu.
lit	tur	Neturiu daug žinių apie fiziką.	Fizik hakkında çok fazla bilgim yok.
lit	tur	Neturiu laiko net skaitymui.	Okumak için zamanım bile yok.
lit	tur	Neturiu laiko net skaityti.	Okumak için zamanım bile yok.
lit	tur	Nevėluok į mokyklą.	Okula geç kalma.
lit	tur	Ne visi paukščiai gali skristi.	Tüm kuşlar uçamaz.
lit	tur	Ne visi policininkai yra drąsūs.	Tüm polisler cesur değildir.
lit	tur	Ne visi sąžiningi.	Herkes dürüst değil.
lit	tur	Nežinau, kada jis čia ateis.	Onun buraya ne zaman geleceğini bilmiyorum.
lit	tur	Nežinau, kas šio sakinio autorius.	Bu duanın yazarı kim bilmiyorum.
lit	tur	Nežinau, kodėl Tomas šiandien yra toks užsiėmęs.	Tom'un bugün neden çok meşgul olduğunu bilmiyorum.
lit	tur	Nežinau netgi ką vilkėsiu.	Ne giyeceğimi bile bilmiyorum.
lit	tur	Niekada nesitikėjau tave vėl pamatyti.	Seni tekrar görmeyi hiç beklemiyordum.
lit	tur	Niekas juo netiki.	Hiç kimse ona inanmıyor.
lit	tur	Niekas manęs nemyli, niekas manęs nemylėjo, nes aš negraži.	Kimse beni sevmiyor, hiç kimse beni sevmedi, çünkü ben güzel değilim.
lit	tur	Niekas neateina.	Kimse gelmiyor.
lit	tur	Niekas neatėjo!	Kimse gelmedi!
lit	tur	Niekas neatsakė.	Kimse cevaplamadı.
lit	tur	Niekas neatsikėlė.	Kimse kalkmadı.
lit	tur	Niekas nebuvo sužeistas.	Kimse yaralanmadı.
lit	tur	Niekas neišeis.	Kimse gitmeyecek.
lit	tur	Niekas nejudėjo.	Kimse taşınmadı.
lit	tur	Niekas nekalba.	Kimse konuşmuyor.
lit	tur	Niekas nekalbėjo.	Kimse konuşmadı.
lit	tur	Niekas nekalbės.	Kimse konuşmayacak.
lit	tur	Niekas neklauso.	Kimse dinlemiyor.
lit	tur	Niekas nemirė.	Kimse ölmedi.
lit	tur	Niekas nemirs.	Kimse ölmeyecek.
lit	tur	Niekas nemiršta.	Kimse ölmez.
lit	tur	Niekas nesijuokė.	Kimse gülmedi.
lit	tur	Niekas nestebi.	Kimse izlemiyor.
lit	tur	Niekas nesuprato.	Kimse anlamadı.
lit	tur	Niekas nežino.	Kimse bilmiyor.
lit	tur	Niekas nežinos.	Kimse bilmeyecek.
lit	tur	Niekas nežiūri.	Kimse bakmıyor.
lit	tur	Niekas nežiūri.	Kimse izlemiyor.
lit	tur	Niekas su manim nekalbėjo.	Kimse benimle konuşmadı.
lit	tur	Niekas ten nėjo.	Kimse oraya gitmedi.
lit	tur	Nieko nebuvo.	Kimse yoktu.
lit	tur	Norėčiau paatostogauti Lenkijoje.	Polonya'da bir tatile gitmek istiyorum.
lit	tur	Norėčiau su tavimi papusryčiauti.	Seninle kahvaltı yemek istiyorum.
lit	tur	Nori jis gali išeiti, nori tegu pasilieka, man nerūpi.	İster gitsin ister kalsın umurumda değil.
lit	tur	Nori, kad aš vėl pradėčiau?	Tekrar başlamamı istiyor musun?
lit	tur	Norite tikėkite, norite ne, bet jis turi tris vaikus.	İster inanın ister inanmayın, onun üç çocuğu var.
lit	tur	Norite tikėkite, norite ne, bet ji turi tris vaikus.	İster inanın ister inanmayın, onun üç çocuğu var.
lit	tur	Norite tikėkite, norite netikėkite, bet aš tikrai galiu piešti.	İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
lit	tur	Noriu atsigerti kažko šilto.	İçmek için sıcak bir şey istiyorum.
lit	tur	Noriu atsisveikinti.	Veda etmek istiyorum.
lit	tur	Noriu nupirkti žmonai dovaną. Mąsčiau apie skarą.	Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.
lit	tur	Noriu padaryti jus laimingus.	Sizi mutlu etmek isterim.
lit	tur	Noriu susitikti su tavo tėvu.	Babanla görüşmek istiyorum.
lit	tur	Noriu uždaryti savo sąskaitą.	Hesabımı kapatmak istiyorum.
lit	tur	Nori vairuok lėtai, ar greitai, bet vairuok atsargiai.	İster yavaş ister hızlı sür, dikkatli sür.
lit	tur	Nors ir atrodo labai keista, ką Tomas sakė, yra tiesa.	Çok garip görünse de, Tom'un söylediği doğrudur.
lit	tur	Nueiti į stotį reikėjo penkių minučių.	İstasyona gitmek beş dakika aldı.
lit	tur	Nulis eina prieš vienetą.	Sıfır birden önce gelir.
lit	tur	Nuobodžiauju.	Sıkılıyorum.
lit	tur	Nuo praeitos savaitės ji serga.	O geçen haftadan beri hasta.
lit	tur	Nuo šio nekenčiu vardo Tomas.	Artık "Tom" adından nefret ediyorum.
lit	tur	Nuo vakar oras šaltas.	Dünden beri hava soğuk.
lit	tur	Nusiraminkime.	Sakin olalım.
lit	tur	Nuskristi į salą tau kainuos 100 dolerių.	Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.
lit	tur	Nusprendžiau būti laiminga, nes tai gerai mano sveikatai.	Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
lit	tur	Nusprendžiau būti laimingas, nes tai gerai mano sveikatai.	Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
lit	tur	Nustebau, kad jis nežinojo kaip naudotis žodynu.	Şaşırdım, o, sözlüğü nasıl kullanacağını bilmiyordu.
lit	tur	Nustok!	Bırak!
lit	tur	Obuoliai šiandien su nuolaida.	Elmalar bugün indirimli.
lit	tur	Obuolys yra raudonas.	Elma kırmızı.
lit	tur	O, kad aš mirčiau.	Keşke ölsem.
lit	tur	O, kad būčiau turtingas.	Keşke zengin olsaydım.
lit	tur	O kad lietus liautųsi.	Keşke yağmur dursa.
lit	tur	O, kad turėčiau mašiną.	Keşke bir arabam olsa.
lit	tur	O kad turėčiau tokį draugą, kaip tu.	Keşke senin gibi bir arkadaşım olsa.
lit	tur	Pabudau šeštą ryto.	Sabah saat yedide uyandım.
lit	tur	Padarysiu, ką nori.	İstediğini yapacağım.
lit	tur	Padaryti tau vakarienę?	Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
lit	tur	Padėkite pinigus į banką.	Parayı bankaya yatırın.
lit	tur	Pagaliau gavome informaciją.	Sonunda, bilgi aldık.
lit	tur	Pagal mano laikrodį keturios valandos.	Benim saatime göre saat dört.
lit	tur	Pagal orų prognozę rytoj snigs.	Yarın hava tahminine göre kar yağacak.
lit	tur	Pakalbėk su mano advokatais.	Avukatlarımla konuş.
lit	tur	Palaikau tave šimtu procentų.	Seni yüzde yüz destekliyorum.
lit	tur	Palaikykite švarą tualete.	Tuvaleti temiz tutun.
lit	tur	Palauk.	Bekle.
lit	tur	Palaukite iki šešių.	Altıya kadar bekleyin.
lit	tur	Palauk minutę. Manau, kad tau reikia eiti su jais.	Bir dakika bekle. Sanırım onlarla gitmen gerekir.
lit	tur	Palikau savo raktus ant stalo viršaus. Gal galėtum atnešti man juos?	Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?
lit	tur	Palik kambarį taip, kaip jis buvo.	Odayı olduğu gibi bırak.
lit	tur	Pamiršau, kas tai pasakė.	Onu kimin söylediğini unuttum.
lit	tur	Parke buvo daug jaunų porelių.	Parkta birçok genç çift bulunuyordu.
lit	tur	Parke yra daug vaikų.	Parkta birçok çocuk var.
lit	tur	Pasakei jo mamai?	Annesine söyledin mi?
lit	tur	Pasakei jos mamai?	Annesine söyledin mi?
lit	tur	Pasiilgau senų gerų dienų.	Eski iyi günleri özlüyorum.
lit	tur	Pasiliksi su mumis?	Bizimle mi kalacaksın?
lit	tur	Paskambink man!	Beni ara!
lit	tur	Paskubėk namo!	Eve acele et.
lit	tur	Patinka tau ar ne, bet kokiu atveju tau reikia anksti išvykti.	Hoşuna gitsin ya da gitmesin, her durumda erken ayrılmak zorundasın.
lit	tur	Pažiūrėk į mergaites.	Kızlara bak.
lit	tur	Pažiūrėk į merginas.	Kızlara bak.
lit	tur	Pažiūrėkite į lentą.	Tahtaya bakın.
lit	tur	Pelė yra po grindimis.	Fare döşemenin altında.
lit	tur	Per atostogas nieko nepadariau.	Tatilde hiçbir şey yapmadım.
lit	tur	Pereik gatvę.	Caddeyi geç.
lit	tur	Per paskutinius dešimt metų kainos pakilo penkiasdešimt procentų.	Son on yılda fiyatlar yüzde elli arttı.
lit	tur	Peršalsi.	Üşüteceksin.
lit	tur	Per vakarienę jis išgeria butelį alaus.	Akşam yemeğinde bir şişe bira içer.
lit	tur	Pieno skonis buvo blogas.	Sütün tadı kötüydü.
lit	tur	Pieno skonis rūgštus.	Sütün tadı ekşi.
lit	tur	Pinigai ir aš esame vienas kitam svetimi. Kitaip sakant, aš vargšas.	Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim.
lit	tur	Pinigai pakeitė jos gyvenimą.	Para onun hayatını değiştirdi.
lit	tur	Pirmadienį Tom ir Mary gamino vakarienę.	Tom ve Mary pazartesi günü akşam yemeğini pişirdiler.
lit	tur	Ponas Kondo yra pats darbščiausias savo firmoje.	Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
lit	tur	Po sporto turi pailsėti.	Spordan sonra dinlenmelisin.
lit	tur	Praeitą naktį čia miegojai?	Geçen gece burada mı uyudun?
lit	tur	Praėjusį mėnesį vykau į Bostoną.	Boston'a geçen ay gittim.
lit	tur	Praėjusį sekmadienį mano mama man nupirko gražią suknelę.	Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.
lit	tur	Praleidome visą dieną pliaže.	Tüm günü plajda geçirdik.
lit	tur	Prašau atneškite mums du puodelius arbatos ir vieną puodelį kavos.	Lütfen bize iki fincan çay ve bir fincan kahve getirin.
lit	tur	Prašau duok man savo adresą.	Lütfen bana adresini ver.
lit	tur	Prašau duok man stiklinę vandens.	Lütfen bana bir bardak su ver.
lit	tur	Prašau elkis sąžiningai.	Lütfen dürüst davran.
lit	tur	Prašau, įjunk radiją.	Lütfen radyoyu aç.
lit	tur	Prašau pakeiskite jenas į dolerius.	Lütfen yen'i dolarla değiştirin.
lit	tur	Prašau palaukite priešais 213 kambarį.	Lütfen oda 213'ün önünde bekleyin.
lit	tur	Prašau rašyk su parkeriu.	Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
lit	tur	Prašau taip į mane nežiūrėk.	Lütfen bana öyle bakma.
lit	tur	Prie mano namų yra gražus parkas.	Evimin yanında güzel bir park var.
lit	tur	Prieš karą nuvykau į Europą.	Ben savaştan önce Avrupa'ya gittim.
lit	tur	Prieš pirkdamas batus, turi juos pasimatuoti.	Ayakkabıları almadan önce onları denemelisin.
lit	tur	Prisijungsi prie manęs vakarienei?	Öğle yemeğinde bana katılır mısın?
lit	tur	Rankšluoščiai yra purvini.	Havlular kirli.
lit	tur	Reikia būti atidžiu ir darbščiu, tačiau norint išlaikyti šį kursą to nepakanka.	Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
lit	tur	Rytais paprastai geriu kavą, o vakarais arbatą.	Sabahları genellikle kahve içerim, akşamları çay içerim.
lit	tur	Rytoj liksiu namie.	Yarın evde kalacağım.
lit	tur	Rytoj nebūsiu užsiėmęs.	Yarın meşgul olmayacağım.
lit	tur	Rytoj vyksiu į Bostoną.	Yarın Boston'a gideceğim.
lit	tur	Rytoj vykstu į Tokiją.	Yarın Tokyo'ya gidiyorum.
lit	tur	Ryžių skonis geras.	Pirincin tadı güzeldir.
lit	tur	Sadako norėjo tai pamiršti.	Sadako onu unutmak istedi.
lit	tur	Šaldytuvas yra nešvarus.	Buzdolabı kirli.
lit	tur	Šaltas kaip ledas.	Buz kadar soğuk.
lit	tur	Saulė teka.	Güneş doğuyor.
lit	tur	Sekmadienis yra diena, kai žmonės eina į bažnyčią.	Pazar, insanların kiliseye gittiği gündür.
lit	tur	Sėskites į jūsų norimą vietą.	İstediğiniz yere oturun.
lit	tur	Šiame internetiniame puslapyje daugiau yra narių vyrų nei moterų.	Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
lit	tur	Šią naktį jis vyksta į Ameriką.	Bu gece Amerika'ya gidiyor.
lit	tur	Šią naktį ji vyksta į Ameriką.	Bu gece Amerika'ya gidiyor.
lit	tur	Šiandieninis pasaulis už patogų gyvenimą yra dėkingas naftai.	Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
lit	tur	Šiandien oras siaubingas.	Bugün hava berbattır.
lit	tur	Šiandien vakarienei bus žuvis.	Bugün akşam yemeği için balığımız var.
lit	tur	Šie namai nėra mano.	Bu ev benim değil.
lit	tur	Šį kartą mano tikslas yra Paryžius.	Bu kez amacım Paris.
lit	tur	Šildau kambarį.	Odayı ısıtıyorum.
lit	tur	Šį mėnesį dar nelijo.	Bu ay henüz yağmur yağmadı.
lit	tur	Šioje pamokoje išmoksime abėcėlę.	Bu derste alfabeyi öğreneceğiz.
lit	tur	Šio pieno rūgštus skonis.	Bu sütün tadı ekşi.
lit	tur	Šios gėlės vysta.	Bu çiçekler ölüyor.
lit	tur	Šios sriubos geras skonis.	Bu çorbanın tadı iyi.
lit	tur	Šio vyno geras skonis.	Bu şarabın tadı iyi.
lit	tur	Šį rytą buvo dešimt laipsnių žemiau nulio.	Bu sabah sıfırın altında on dereceydi.
lit	tur	Šį rytą oras labai šalta, ar ne?	Bu sabah hava çok soğuk, değil mi?
lit	tur	Šis darbas gali būti baigtas per pusę valandos.	Bu iş yarım saat içinde bitirilebilir.
lit	tur	Šis darbas mums sunkus.	Bu iş bizim için zordur.
lit	tur	Šis dydis man per per didelis.	Bu ölçü benim için çok büyük.
lit	tur	Šis ežeras aprūpina mus vandeniu.	Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
lit	tur	Šis laiškas kalba apie jo vedybas su Greise kitą mėnesį.	Bu mektup, onun gelecek ay Grace'le evleneceğini söylüyor.
lit	tur	Šis metalas vadinamas cinku.	Bu metale çinko denir.
lit	tur	Šis paukštis negyvena nei Japonijoje, nei Kinijoje.	Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
lit	tur	Šis senas žmogus kažką pasakė.	Bu yaşlı kişi bir şey söyledi.
lit	tur	Šis stalas yra naudojamas Tomo.	Bu masa Tom tarafından kullanılıyor.
lit	tur	Šis telefonas neveikia.	Bu telefon bozuk.
lit	tur	Šis telefonas sugedo.	Bu telefon bozuk.
lit	tur	Šis žodis nėra plačiai vartojamas.	Bu kelimenin kullanımı yaygın değil.
lit	tur	Šis žodis yra vis dar naudojamas.	Bu kelime hâlâ kullanılıyor.
lit	tur	Šitas iš kur atkeliavo?	Bu nereden geldi?
lit	tur	Situacija atrodė nekontroliuojama.	Durum kontrol dışı görünüyordu.
lit	tur	Situacija buvo be išeities.	Durum çaresizdi.
lit	tur	Šių apelsinų skonis yra geras.	Bu portakalların tadı iyi.
lit	tur	Siūlau mums eiti namo.	Eve gitmemizi öneriyorum.
lit	tur	Siūlau mums tęsti.	Devam etmemizi öneriyorum.
lit	tur	Šiuos paveikslus nutapė jis.	Bu resimler onun tarafından yapıldı.
lit	tur	Šį vakarą užsuk į mano biurą.	Bu akşam benim ofisime uğra.
lit	tur	Skaičiuok iki trisdešimt.	Otuza kadar say.
lit	tur	Skanaus!	Afiyet olsun!
lit	tur	Skirtingų žmonių skirtingos idėjos.	Farklı insanların farklı fikirleri vardır.
lit	tur	Skonis nebuvo geras.	Tadı güzel değildi.
lit	tur	Skubėk namo!	Eve acele et.
lit	tur	Slepiesi?	Saklanıyor musun?
lit	tur	Sniegas greitai krenta.	Kar hızlı düşüyor.
lit	tur	Sriuba nepaprastai karšta.	Çorba son derece sıcak.
lit	tur	Štai adresas.	İşte adres.
lit	tur	Stiklinė yra purvina.	Bardak kirli.
lit	tur	Studentas jau anksčiau išsprendė visas problemas.	Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.
lit	tur	Sugrįžk į vakarėlį.	Partiye geri dön.
lit	tur	Su kokiu tikslu?	Hangi amaçla?
lit	tur	Su kuo kalbėjai?	Kiminle konuşuyordun?
lit	tur	Šuo valgo savo maistą.	Köpek yemeğini yiyor.
lit	tur	Suplanavau mums nuostabų patiekalą.	Bizim için harika bir yemek planladım.
lit	tur	Sveiki atvykę į mūsų restoraną.	Restoranımıza hoş geldiniz!
lit	tur	Šviežias maistas yra nuostabus.	Taze gıda harika.
lit	tur	Tada Tomas ir aš abu buvome užsiėmę.	Tom ve ben o zaman ikimiz de meşguldük.
lit	tur	Tai buvo graži saulėta diena.	Güzel güneşli bir gündü.
lit	tur	Tai buvo išorėje.	Dışardaydı.
lit	tur	Tai buvo labai lėtas traukinys. Sustodavo kiekvienoje mažoje stotyje.	Çok yavaş bir trendi. Her küçük istasyonda durdu.
lit	tur	Tai buvo tiesiog nuostabu.	O sadece harikaydı.
lit	tur	Tai gali būti klaida.	Bu bir hata olabilir.
lit	tur	Tai gali būti pavojinga.	O tehlikeli olabilir.
lit	tur	Taigi mes mylime sakinius. Bet labiau mes mylime kalbas.	Bu yüzden cümleleri seviyoruz. Fakat dahası biz dilleri seviyoruz.
lit	tur	Taigi, tu sutinki, kad melavai? Ar ne taip?	Yani yalan söylediğini kabul ediyorsun, öyle mi?
lit	tur	Tai kambarys 839.	Bu, Oda 839.
lit	tur	Tai labai gerai.	Bu çok iyi.
lit	tur	Tai labai naudinga.	Bu çok yararlı.
lit	tur	Tai man keista.	Bu bana göre biraz garip.
lit	tur	Tai mano mėgstamiausia daina!	Bu, en sevdiğim şarkı!
lit	tur	Tai mano skėtis, ne Tomo.	O benim şemsiyem, Tom'unki değil.
lit	tur	Tai nebuvau aš. Tai buvo Tomas.	O ben değildim. Tom'du.
lit	tur	Tai nebuvo kvaila idėja.	Bu aptalca bir fikir değildi.
lit	tur	Tai nebuvo mano idėja.	O benim fikrim değildi.
lit	tur	Tai nelengva.	Bu kolay değil.
lit	tur	Tai nepasikeis.	Bu değişmeyecek.
lit	tur	Tai nėra jo rašysena.	Bu onun yazısı değil.
lit	tur	Tai neverta rizikos.	Bu, riske değmez.
lit	tur	Tai pagaminta Kazachstane.	Bu, Kazakistan'da yapıldı.
lit	tur	Tai siaubinga.	Bu berbat.
lit	tur	Tai siaubinga, tiesiog siaubinga.	O berbat, sadece berbat.
lit	tur	Tai tampa rimta.	Bu ciddi oluyor.
lit	tur	Tai tas pats skėtis, kurį radau autobuse.	O, otobüste bulduğum aynı şemsiye.
lit	tur	Tai tikrai ne paskutinis traukinys, ar ne?	Bu elbette son tren değil, öyle değil mi?
lit	tur	Tai Tomo grupė.	O, Tom'un grubu.
lit	tur	Tai Tomo skėtis.	Bu, Tom'un şemsiyesi.
lit	tur	Tai yra gerai. Tu turi tai pabandyti.	O iyidir. Onu denemelisin.
lit	tur	Ta katė turi gražų kailį.	O kedinin güzel bir kürkü var.
lit	tur	Ta mergina tikrai darbšti darbininkė.	Şu kız kesinlikle çalışkan bir işçi.
lit	tur	Tas arklys yra mano arklys.	O at benim.
lit	tur	Tas filmas siaubingas!	O film berbat!
lit	tur	Tas sūris pagamintas iš ožkos pieno.	O peynir keçi sütünden yapılır.
lit	tur	Tau išvykus prižiūrėsiu tavo kačiuką.	Sen gidince yavru kedine bakacağım.
lit	tur	Tau nepatinka dirbti su manim?	Benimle çalışmayı sevmiyormusun?
lit	tur	Tau patinka muzika?	Müziği sever misin?
lit	tur	Tau patinka repas?	Rap sever misin?
lit	tur	Tau reikės daugiau.	Daha fazlasına ihtiyacın olacak.
lit	tur	Tau reikia daug dirbti.	Çok çalışman gerekiyor.
lit	tur	Tau sakau!	Sana diyorum!
lit	tur	Tau turėtų būti gėda už tokį elgesį.	Davranışından utanmalısın.
lit	tur	Tavo dukra jau nebe vaikas.	Kızın artık bir çocuk değil.
lit	tur	Tavo idėjos yra kitokios nei mano.	Senin fikirlerin benimkinden farklı.
lit	tur	Tavo kelnės purvinos.	Pantolonun kirli.
lit	tur	Tavo sesė yra darbščiausia iš visų mano draugų.	Kız kardeşin tüm arkadaşlarımın en çalışkanıdır.
lit	tur	Tavo sesuo yra darbščiausia iš visų mano draugų.	Kız kardeşin tüm arkadaşlarımın en çalışkanıdır.
lit	tur	Tavo sūnus yra beveik tavo tėvo kopija.	Oğlun, neredeyse senin babanın bir kopyası.
lit	tur	Tavo veidas purvinas.	Yüzün kirli.
lit	tur	Teisinga kaina.	Fiyat doğru.
lit	tur	Ten nieko nėra.	Orada kimse yok.
lit	tur	Teste padariau rimtą klaidą.	Testte ciddi bir hata yaptım.
lit	tur	Tikėk tuo, ar ne, Tomui yra 70 metų.	İster inan ister inanma, Tom 70 yaşında.
lit	tur	Tikriausiai dėvėsiu šį raudoną megztinį.	Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
lit	tur	Tiktai būk stiprus.	Sadece güçlü ol.
lit	tur	Tiktai palauk.	Sadece bekle.
lit	tur	Tomai, ką norėtum valgyti vakarienei?	Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin?
lit	tur	Tomas atrodė sumišęs.	Tom şaşkın görünüyordu.
lit	tur	Tomas atrodo patenkintas.	Tom memnun görünüyor.
lit	tur	Tomas beveik kiekvieną naktį ėjo gerti.	Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.
lit	tur	Tomas beveik kiekvieną savaitgalį čia ateina.	Tom hemen hemen her hafta sonu buraya gelir.
lit	tur	Tomas beveik kiekvieną šeštadienį čia ateina.	Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.
lit	tur	Tomas beveik niekada neklauso radijo.	Tom hemen hemen hiç radyo dinlemez.
lit	tur	Tomas bijo savo tėvo.	Tom babasından korkuyor.
lit	tur	Tomas bus pasiruošęs.	Tom hazır olacak.
lit	tur	Tomas būtų galėjęs laimėti, jeigu būtų to norėjęs.	Tom eğer isteseydi kazanabilirdi.
lit	tur	Tomas buvo mano mokinys.	Tom benim öğrencimdi.
lit	tur	Tomas buvo mano studentas.	Tom benim öğrencimdi.
lit	tur	Tomas buvo susimąstęs.	Tom düşünceliydi.
lit	tur	Tomas dabar gyvena Bostone.	Tom şimdi Boston'da yaşıyor.
lit	tur	Tomas dainavo dainą.	Tom bir şarkı söyledi.
lit	tur	Tomas darbščiausias mokinys klasėje.	Tom sınıfında en çalışkan öğrencidir.
lit	tur	Tomas darbščiausias mokinys klasėje.	Tom sınıfta en çalışkan öğrencidir.
lit	tur	Tomas darbštus.	Tom çalışkan.
lit	tur	Tomas darbštus.	Tom çalışkandır.
lit	tur	Tomas dažniausiai buvo vienas.	Tom çoğu zaman yalnızdı.
lit	tur	Tomas dažniausiai dėvi akinius nuo saulės, netgi jei ir Saulė nešviečia labai ryškiai.	Tom genellikle çok parlak olmasa bile güneş gözlüğü takıyor.
lit	tur	Tomas drąsus vyras.	Tom cesur bir adam.
lit	tur	Tomas gali vairuoti beveik kiekvienos rūšies transporto priemonę.	Tom hemen hemen her türlü aracı sürebilir.
lit	tur	Tomas ir Merė kartu gerai atrodo.	Tom ve Mary birlikte iyi görünüyorlar.
lit	tur	Tomas ir Merė sekė Džoną.	Tom ve Mary John'u izlediler.
lit	tur	Tomas ir Merė vis dar biure. Šiandien jie abu planuoja dirbti iki vėlumos.	Tom ve Mary hâlâ ofislerindeler. İkisi de bugün geç vakte kadar çalışmayı planlıyorlar.
lit	tur	Tomas išlipo iš savo mašinos.	Tom arabasından çıktı.
lit	tur	Tomas išsiskyrė su manimi.	Tom benden ayrıldı.
lit	tur	Tomas į tave žiūrėjo.	Tom sana bakıyordu.
lit	tur	Tomas ją rado.	Tom onu buldu.
lit	tur	Tomas jau išgėrė tris puodelius kavos.	Tom daha önce üç fincan kahve içti.
lit	tur	Tomas jį rado.	Tom onu buldu.
lit	tur	Tomas, kada paskutinį kartą jį mačiau, dėvėjo akių raištį.	Tom, son gördüğümde, bir gözbandı takıyordu.
lit	tur	Tomas klasėje užmigo.	Tom sınıfta uyuyakaldı.
lit	tur	Tomas labai darbštus mokinys.	Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
lit	tur	Tomas labai darbštus studentas.	Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
lit	tur	Tomas labai darbštus.	Tom çok çalışkandır.
lit	tur	Tomas labai protingas žmogus.	Tom çok mantıklı bir kişidir.
lit	tur	Tomas laukia Mary skambučio.	Tom Mary'nin aramasını bekliyor.
lit	tur	Tomas lygina marškinius.	Tom gömlekleri ütülüyor.
lit	tur	Tomas man nieko neskolingas.	Tom bana hiçbir şey borçlu değildir.
lit	tur	Tomas mano bute buvo su manimi.	Tom dairemde benimleydi.
lit	tur	Tomas man padės.	Tom bana yardım edecek.
lit	tur	Tomas man tai padarė.	Tom bunu benim için yaptı.
lit	tur	Tomas Merei daug ko skolingas.	Tom Mary'ye çok şey borçludur.
lit	tur	Tomas mikrobangėje šildosi gabalą vakarykštės picos.	Tom mikrodalgada bir parça dünkü pizzadan ısıtıyor.
lit	tur	Tomas mus seka.	Tom bizi izliyor.
lit	tur	Tomas neabejotinai apie tai žino daugiau už mane.	Tom kesinlikle bu konu hakkında benim bildiğimden daha fazla biliyor.
lit	tur	Tomas negalėjo atsakyti nei į vieną klausimą vakarykščiame teste.	Tom dünkü testte bile bir soruya bile cevap veremedi.
lit	tur	Tomas negalėjo atsakyti net į paprastą klausimą.	Tom basit sorulara bile cevap veremedi.
lit	tur	Tomas negali kalbėti, nei prancūziškai, nei ispaniškai.	Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
lit	tur	Tomas nemėgsta būti kažkam skolingas.	Tom başkasına borçlu olmayı sevmez.
lit	tur	Tomas nenori kalbėti apie savo asmeninį gyvenimą.	Tom, özel hayatı hakkında konuşmak istemiyor.
lit	tur	Tomas nenori vėluoti.	Tom geç kalmak istemiyor.
lit	tur	Tomas nepripratęs vaikščioti basomis kojomis.	Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
lit	tur	Tomas nėra darbštesnis už Bilą.	Tom Bill'den daha çalışkan değil.
lit	tur	Tomas nėra narys.	Tom bir üye değil.
lit	tur	Tomas nesustos verkęs.	Tom ağlamayı durdurmayacak.
lit	tur	Tomas nesustos verkti.	Tom ağlamayı durdurmayacak.
lit	tur	Tomas netgi neatsisveikino.	Tom bile veda etmedi.
lit	tur	Tomas neturi tiek daug knygų, kiek Merė.	Tom Mary'nin sahip olduğu kadar çok kitaba sahip değil.
lit	tur	Tomas neturi vaikų.	Tom'un çocukları yok.
lit	tur	Tomas nežino, į ką kreiptis.	Tom naçar kaldı.
lit	tur	Tomas nežino Merės batų dydžio.	Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
lit	tur	Tomas nori išbandyti naują šampūną.	Tom, yeni bir şampuan denemek istiyor.
lit	tur	Tomas nunešė knygą.	Mark kitabı götürdü.
lit	tur	Tomas nuobodžiauja.	Tom sıkılıyor.
lit	tur	Tomas nuo universiteto nei kiek nepasikeitė.	Tom üniversiteden beri bir parça değişmedi.
lit	tur	Tomas padarė siaubingą darbą.	Tom berbat bir iş yaptı.
lit	tur	Tomas paprašė Merės padaryti jam masažą, bet ji nenorėjo.	Tom Mary'nin kendine bir masaj yapmasını istedi fakat o yapmak istemedi.
lit	tur	Tomas pasakė Merei paslaptį.	Tom sırrı Mary'ye söyledi.
lit	tur	Tomas pasakė vairuotojui pasilikti grąžą.	Tom sürücüye para üstünün kalmasını söyledi.
lit	tur	Tomas pasislepė po lovą.	Tom yatağın altına saklandı.
lit	tur	Tomas pasislėpė po stalu.	Tom masanın altına saklandı.
lit	tur	Tomas pasislėpė spintoje.	Tom dolaba saklandı.
lit	tur	Tomas pasislėpė.	Tom saklandı.
lit	tur	Tomas pats pastatė savo namą.	Tom kendi evini inşa etti.
lit	tur	Tomas pavėluos į pamoką.	Tom derse geç kalacak.
lit	tur	Tomas pradėjo dainuoti savo mėgstamiausią dainą ir Merė kartu su juo pradėjo dainuoti.	Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.
lit	tur	Tomas pradėjo pykti.	Tom kızmaya başladı.
lit	tur	Tomas pradėjo truputį pykti.	Tom biraz kızmaya başladı.
lit	tur	Tomas privalo tai pabandyti.	Tom onu denemeli.
lit	tur	Tomas protestavo prieš tai, kad su juo buvo elgiamasi kaip su vaiku.	Tom bir çocuk gibi davranılmasına itiraz etti.
lit	tur	Tomas rado Merę parke sėdint ant suolelio.	Tom Mary'yi parkta bir bankta otururken buldu.
lit	tur	Tomas rado tai.	Tom onu buldu.
lit	tur	Tomas rado vietą gyvenimui.	Tom yaşamak için bir yer buldu.
lit	tur	Tomas rytoj ateina į mūsų mokyklą.	Tom yarın bizim okula geliyor.
lit	tur	Tomas savo darbe yra darbštus.	Tom işinde çalışkan.
lit	tur	Tomas sedėjo ant suolelio šalia Merės.	Tom bankta Mary'nin yanında oturdu.
lit	tur	Tomas sėdėjo ant suolelio.	Tom bankta oturuyordu.
lit	tur	Tomas sėdėjo šalia manęs.	Tom benim yanımda oturuyordu.
lit	tur	Tomas sėdi šalia Merės.	Tom Mary'nin yanında oturuyor.
lit	tur	Tomas skolingas Merei tris šimtus dolerių.	Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.
lit	tur	Tomas slėpėsi kalnuose.	Tom dağlarda saklanıyordu.
lit	tur	Tomas slepiasi po stalu.	Tom masanın altında saklanıyor.
lit	tur	Tomas supras.	Tom anlayacak.
lit	tur	Tomas taip pat mėgsta slidinėti.	Tom da kayak sever.
lit	tur	Tomas tiki manimi?	Tom bana inanıyor mu?
lit	tur	Tomas tikrai gali žaisti tenisą.	Tom elbette tenis oynayabilir.
lit	tur	Tomas tikrai geras mokytojas.	Tom kesinlikle iyi bir öğretmen.
lit	tur	Tomas turėtų dabar būti namie, bet jis vis dar savo biure.	Tom şimdi evde olmalı, ama hâlâ ofisinde bulunuyor.
lit	tur	Tomas turi advokatą.	Tom'un bir avukatı var.
lit	tur	Tomas turi įgyti daugiau žinių.	Tom daha çok bilgi kazanmalı.
lit	tur	Tomas turi labai gražią rašysena.	Tom'un çok güzel el yazısı var.
lit	tur	Tomas turi nuspręsti.	Tom karar vermeli.
lit	tur	Tomas turi planą.	Tom'un bir planı vardı.
lit	tur	Tomas turi seserį Bostone.	Tom'un Boston'da bir kız kardeşi var.
lit	tur	Tomas turi tris dukteris.	Tom'un üç kızı vardır.
lit	tur	Tomas turi truputį pailsėti.	Tom biraz dinlenmeli.
lit	tur	Tomas visada jaučiasi alkanas mažiausiai vieną valandą prieš pietus.	Öğle yemeğinden en az bir saat önce, Tom her zaman aç hisseder.
lit	tur	Tomas visada nori išbandyti vis kažką naujo.	Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
lit	tur	Tomas vis dar neatrodo susidomėjęs.	Tom hâlâ çok ilgili görünmüyor.
lit	tur	Tomas vis dar rašo dainas.	Tom hâlâ şarkılar yazar.
lit	tur	Tomas yra darbštesnis už visus klasės mokinius.	Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.
lit	tur	Tomas yra jaunas.	Tom genç.
lit	tur	Tomas yra pedofilas.	Tom pedofildir.
lit	tur	Tomas yra pripratęs dirbti lauke.	Tom dışarıda çalışmaya alışıktır.
lit	tur	Tomas yra sąžiningas.	Tom dürüst.
lit	tur	Tomas yra vedęs.	Tom evli.
lit	tur	Tomas žiūrėjo į savo rankas.	Tom kendi ellerine baktı.
lit	tur	Tomo niekada nebepamatysi.	Tom'u asla tekrar görmeyeceksin.
lit	tur	Tomo odos spalva tamsi.	Tom koyu tenli.
lit	tur	Tomui reikėjo daugiau.	Tom'un daha fazlasına ihtiyacı vardı.
lit	tur	Tomui reikia daugiau.	Tom'un daha fazlasına ihtiyacı var.
lit	tur	Tomui reikia pinigų.	Tom'un paraya ihtiyacı var.
lit	tur	Tomui skauda galvą.	Tom'un başı ağrıyor.
lit	tur	Tomui skauda gerklę.	Tom'un boğazı ağrıyor.
lit	tur	Tomui tai patinka.	Tom bunu seviyor.
lit	tur	Tomui trūksta disciplinos.	Tom disiplinden yoksun.
lit	tur	Tomui visiškai nepatiko koncertas.	Tom konserden hiç hoşlanmadı.
lit	tur	To neleidžiu.	Ona izin vermiyorum.
lit	tur	To nevalgyk.	Onu yeme!
lit	tur	Tris mėnesius kartu keliavome.	Üç ay birlikte seyahat ettik.
lit	tur	Triušis pasislėpė už medžio.	Tavşan ağacın arkasına saklandı.
lit	tur	Tu buvai drąsus.	Cesurdun.
lit	tur	Tu čia gyveni?	Burada mı yaşıyorsun?
lit	tur	Tu darbšti.	Sen çalışkansın.
lit	tur	Tu darbštus.	Sen çalışkansın.
lit	tur	Tu dirbi Milane.	Milano'da çalışıyorsun.
lit	tur	Tu drąsesnė už mane.	Sen benden daha cesursun.
lit	tur	Tu drąsesnis už mane.	Sen benden daha cesursun.
lit	tur	Tu esi mano širdyje.	Sen benim kalbimdesin.
lit	tur	Tu esi visiškai teisi apie jo charakterį.	Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
lit	tur	Tu esi visiškai teisi apie jos charakterį.	Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
lit	tur	Tu esi visiškai teisus apie jo charakterį.	Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
lit	tur	Tu esi visiškai teisus apie jos charakterį.	Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
lit	tur	Tu gali tai padaryti.	Bunu yapabilirsin.
lit	tur	Tu jo bijai.	Ondan korkuyorsun.
lit	tur	Tu jos bijai.	Ondan korkuyorsun.
lit	tur	Tu juokauji!	Dalga geçiyorsun!
lit	tur	Tu labai darbšti.	Çok çalışkansın.
lit	tur	Tu labai darbštus.	Çok çalışkansın.
lit	tur	Tu labai drąsi, ar ne?	Çok cesursun, değil mi?
lit	tur	Tu labai drąsi!	Çok cesursun!
lit	tur	Tu labai drąsi.	Çok cesursun.
lit	tur	Tu labai drąsus, ar ne?	Çok cesursun, değil mi?
lit	tur	Tu labai drąsus!	Çok cesursun!
lit	tur	Tu labai drąsus.	Çok cesursun.
lit	tur	Tu labai įsitempęs.	Çok gerginsin.
lit	tur	Tu labai įsitempusi.	Çok gerginsin.
lit	tur	Tu mano mylimiausias.	Sen benim en sevdiğimsin.
lit	tur	Tu naivi.	Sen safsın.
lit	tur	Tu naivus.	Sen safsın.
lit	tur	Tu namo atėjai penktą.	Sen 05:00'te eve geldin.
lit	tur	Tu nepasiruošęs.	Hazır değilsin.
lit	tur	Tu nepasiruošusi.	Hazır değilsin.
lit	tur	Tu nerimta.	Ciddi değilsin.
lit	tur	Tu nerimtas.	Ciddi değilsin.
lit	tur	Tu netiki ta teorija, ar ne?	O teoriye inanmıyorsun, değil mi?
lit	tur	Tu per daug įsitempęs.	Çok gerginsin.
lit	tur	Tu per daug įsitempus.	Çok gerginsin.
lit	tur	Tu plikas?	Kel misin?
lit	tur	Turėtum gėdytis savo elgesio.	Davranışından utanmalısın.
lit	tur	Turi jausti blogai dėl Tomo.	Tom için kötü hissetmelisin.
lit	tur	Turime būti sąžiningi.	Dürüst olmalıyız.
lit	tur	Turi mesti rūkyti.	Sigara içmeyi bırakmalısın.
lit	tur	Turi rūpintis savimi.	Kendine bakmalısın.
lit	tur	Turiu du sūnus.	İki tane oğlum var.
lit	tur	Turiu nuspręsti, ką darysiu.	Ne yapacağıma karar vermeliyim.
lit	tur	Turiu nuvesti Tomą namo.	Tom'u eve götürmeliyim.
lit	tur	Turiu su tavim atsisveikinti.	Sana veda etmeliyim.
lit	tur	Tu sąžiningas.	Sen dürüstsün.
lit	tur	Tu sekantis, Tomai.	Bir sonraki sensin, Tom.
lit	tur	Tu siaubinga melagė.	Sen berbat bir yalancısın.
lit	tur	Tu siaubingas melagis.	Sen berbat bir yalancısın.
lit	tur	Tu siūlai kitą teoriją?	Başka bir teori öneriyor musun?
lit	tur	Tu susirasi darbą.	Bir iş bulacaksın.
lit	tur	Tu tai tyčia darai!	Bunu bile bile yapıyorsun!
lit	tur	Tu tik mergaitė.	Sen sadece bir kızsın.
lit	tur	Tu tik mergina.	Sen sadece bir kızsın.
lit	tur	Tu tokia naivi.	Çok safsın.
lit	tur	Tu toks naivus.	Çok safsın.
lit	tur	Tu turi drąsos jai paskambinti?	Onu aramaya cesaretin var mı?
lit	tur	Tu turi drąsos jam paskambinti?	Onu aramaya cesaretin var mı?
lit	tur	Tu turi įmonę.	Şirketin var.
lit	tur	Tu turi manim didžiuotis.	Benimle gurur duymalısın.
lit	tur	Tu turi naudoti popierinius maišelius dar ir dar kartą.	Kağıt torbaları tekrar tekrar kullanmalısın.
lit	tur	Tu turi pabandyti.	Denemelisin.
lit	tur	Tu turi pailsėti.	Dinlenmelisin.
lit	tur	Tu turi vykdyti daktaro rekomendacijas.	Doktorun tavsiyesine uymalısın.
lit	tur	Tu visada skundiesi.	Her zaman şikâyet ediyorsun.
lit	tur	Tu visą laiką dėvi ryškiaspalvį kaklaraištį.	Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.
lit	tur	Tu vis dar tiki tokiomis istorijomis?	Hala bu tür hikayelere inanıyor musun?
lit	tur	Tu viską prarasi.	Her şeyini kaybedeceksin.
lit	tur	Twitter nėra tikras draugas.	Twitter, gerçek bir arkadaş değildir.
lit	tur	Uždarykite langą.	Pencereyi kapatın.
lit	tur	Už mano namo yra bažnyčia.	Evimin arkasında bir kilise var.
lit	tur	Užversk knygą.	Kitabı kapat.
lit	tur	Vaikas jau nebeverkia.	Çocuk artık ağlamaz.
lit	tur	Vaikas labai sąžiningas.	Çocuk çok dürüst.
lit	tur	Vaikas pasislėpė už durų.	Çocuk, kapının arkasına saklandı.
lit	tur	Vaikas slėpėsi dėžėje.	Çocuk kutuda saklanıyordu.
lit	tur	Vaikas yra purvinas.	Çocuk kirli.
lit	tur	Vairuok ypač atsargiai	Son derece dikkatli sür.
lit	tur	Vakarėlyje visi vilkėjo gražius drabužius.	Partide, herkes güzel elbiseler giyiyordu.
lit	tur	Vakar ir smarkiai vėjas pūtė, ir taip pat smarkiai lietus lijo.	Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.
lit	tur	Vakar man skaudėjo ranką.	Dün kolum ağrıyordu.
lit	tur	Vakar naktį gerai nemiegojote, ar ne taip?	Dün gece iyi uyumadınız, değil mi?
lit	tur	Vakar neturėjau laiko žiūrėti televizorių.	Dün TV izlemek için zamanım yoktu.
lit	tur	Vakar penktą valandą aš ploviau galvą.	Dün saat beş'te saçımı yıkıyordum.
lit	tur	Vakar pirmą kartą kalbėjau su Tomu prancūziškai.	Dün ilk kez Tom'la Fransızca konuştum.
lit	tur	Valgau duoną.	Ekmek yiyorum.
lit	tur	Valgau pietus.	Öğle yemeği yiyorum.
lit	tur	Vandenynas yra užterštas.	Okyanus kirli.
lit	tur	Vėlai atsikėlė ir pavėlavo į mokyklą.	Geç kalktı ve okula geç kaldı.
lit	tur	Vienas iš mano batų yra purvinas.	Ayakkabımın teki kirli.
lit	tur	Vieta buvo beveik tuščia.	Yer hemen hemen boştu.
lit	tur	Visada norėjau pabandyti mokytis prancūzų kalbos.	Her zaman Fransızca öğrenmeyi denemek istedim.
lit	tur	Visai neturiu jėgų.	Hiç mecalim yok.
lit	tur	Visame pasaulyje buvo taika.	Bütün dünyada barış vardı.
lit	tur	Visi išskyrus Tomą dėvi kepurę.	Tom dışında herkes şapka takıyor.
lit	tur	Visi man rodė gailestį.	Herkes benim için üzüldü.
lit	tur	Visi taip galvoja.	Herkes öyle düşünüyor.
lit	tur	Visi taip pat mąsto.	Herkes aynı şekilde düşünüyor.
lit	tur	Visi tą patį galvoja.	Herkes aynı şeyi düşünüyor.
lit	tur	Visi vaikai yra sąžiningi.	Bütün çocuklar dürüst.
lit	tur	Visi vaikinai yra darbštūs.	Tüm erkekler çalışkandır.
lit	tur	Visi vyrai yra darbštūs.	Tüm erkekler çalışkandır.
lit	tur	Visi žino, kad tu turtinga.	Herkes senin zengin olduğunu biliyor.
lit	tur	Visi žino, kad tu turtingas.	Herkes senin zengin olduğunu biliyor.
lit	tur	Visi žmonės kvėpuoja oru.	Tüm insanlar havayı solur.
lit	tur	Viskas buvo tvarkoj.	Her şey yolundaydı.
lit	tur	Viskas, ką ji sakė, buvo tiesa.	Onun söylediği her şey doğruydu.
lit	tur	Visos mano giminės gyvena šiame mieste.	Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor.
lit	tur	Visos sodo gėlės yra geltonos.	Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
lit	tur	Vokietijoje yra daug marokiečių?	Almanya'da çok Faslı var mıdır?
lit	tur	Vskas, ką jis sakė, buvo tiesa.	Onun söylediği her şey doğruydu.
lit	tur	Vyras, šokantis ant scenos, yra mano dėdė.	Sahnede dans eden adam benim amcam.
lit	tur	Vyras valgė duoną.	Adam ekmeği yedi.
lit	tur	Vyras yra protingas ir darbštus.	Adam akıllı ve çalışkan.
lit	tur	Vyresni žmonės dažnai bijo išbandyti naujus dalykus.	Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
lit	tur	Žaidei tenisą?	Tenis oynadın mı?
lit	tur	Žaidžiau tenisą.	Tenis oynadım.
lit	tur	Žinojau, ką dariau.	Ne yaptığımı biliyordum.
lit	tur	Žiuljen, kaip ir Džonas Lenonas, nešioja apvalius akinius.	Julien, John Lennon gibi, yuvarlak gözlükler takıyor.
lit	tur	Žiūrėdamas į šią nuotrauką prisimenu savo šeimą.	Bu fotoğrafa bakarken ailemi hatırlarım.
lit	tur	Žiūrėk į knygą ant stalo.	Masadaki kitaba bak.
lit	tur	Žiūrėkite į lentą.	Tahtaya bakın.
lit	tur	Žmonės gyvena visose pasaulio vietose.	İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.
lit	tur	Žmonės kompiuterį naudoja ir žaidimams, ir taip pat darbui.	İnsanlar bilgisayarı hem oyunlar, hem de iş için kullanırlar.